Günün Sözü

"Sen ey tanrılar alevi ey eliziyum kızı Biz mabedine gideriz mest olmuş halde senin Adetin ayırdığı şeyler hep sihrinde gizlenir Daima kardeş olur insanlar gölgende senin Medeniyet insanlığa güneş gibi nur saçar Bilgimizin ışıkları karanlıkta yol açar Bu yol bizi mutluluğun kucağına götürür Neş’e ile bağlı dostluk insanlığı yürütür Kardeş olun ey insanlar bunu ister tanrımız Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır"

10 Şubat 2016 Çarşamba

Yapmaya Değer Büyük İşler Üstlenin

Söz konusu kalp ile ilgili işler olduğunda, kayıtsız olun. Gerçekten ne kastediyorum… Hayata karşı tutkulu olun, delicesine aşık olun hayata! Doğanın ve insan dünyasının bir parçası ile ilgili tutkunuz olsun ve onun adına riskler alın, bu sizi ne kadar kırılgan kılarsa kılsın...
Kendinizi, açık kalpli bir cömertlikle dünyaya sunun enerjinizi, yeteneklerinizi, vizyonunuzu, kalbinizi. Ama şunu anlayın ki, bu şekilde yaşadığınızda kısa zamanda ne kadar az şey bildiğinizi ve ne kadar kolay başarısız olduğunuzu öğreneceksiniz. Sevgide ve hizmette büyüyebilmek için hepimizin, cehaleti de bilgi kadar, başarısızlığı da başarı kadar önemsemesi gerekir. Zaten bildiğiniz ve iyi yaptığınız şeye tutunmak, yaşanmamış bir hayata giden yoldur. O yüzden, yeni başlayan kişinin zihniyetini kazanın, direkt olarak bilmediğinizin içine yürüyün ve tekrar tekrar başarısız olma ve tekrar tekrar ayağa kalkma riskini alın... Büyük yaşanmış, sevgiye, gerçeğe ve adalete hizmet eden bir yaşama giden yol budur!
Yapmaya değer büyük işler üstlenin. Sevginin, başarının, adaletin yayılması... Bu, kısa vadeli hedeflerle ölçülen, verimli olma adındaki kültürel takıntımız tarafından baştan çıkarılmayı reddetmek anlamına gelir. Hepimiz fark yaratmak istiyoruz ama sadece büyük işleri alırsak ve tek başarı kriterimiz, bir sonraki çeyreğin mali karı olursa, hayal kırıklığına uğramış, vazgeçen ve çaresiz bir hale geleceğiz.
Kahramanlarımız, imkansız işleri üstlenirler ve onlara uzun süre sahip çıkarlar çünkü verimlilikten daha baskın bir standarda göre yaşarlar.Bence, bu inançlı bir sadakattir. Yeteneklerinize karşı, dünyanın ihtiyaçlarına dair algınıza karşı, yeteneğinizi erişim alanınızda her ne varsa ona sunmaya karşı inançlı bir sadakat...
Verimliliğe ne kadar sıkı tutunursanız, o kadar ufak işler üstlenirsiniz çünkü kısa vadeli sonuç getirenler onlardır. Tabii ki verimli olmayı önemseyin, ama sizi çağıran tutkunuza ve sizin önemseyişinize emanet edilmiş olanların gerçek ihtiyaçlarına karşı, inançla sadık olmayı daha çok önemseyin!
PARKER PALMER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder