Çocuklarımızı Güçsüzleştiriyor Muyuz?
Öğretmenler
yeni neslin her şeye çok kısa süreler odaklanabildiğinden, içselden çok dışsal
motivasyona ihtiyaç duyduklarından şikayet ediyor.
Üniversiteye
yeni başlayan bir kız öğrenci, ilk sınavından düşük bir not alınca sınıfta
ciddi bir sinir krizi geçirdi. Hıçkırıklar içinde annesine telefon açıpderhal profesörle konuşmasını istedi. Elbette
profesör görüşmeyi reddetti. Başka bir anne çocuğunun iş görüşmesine onunla
birlikte katıldı, sonra da işe niye alınmadı diye merak etti.
Büyük bir işveren, bir iş görüşmesine gelen
adayın kendilerine işe 18 ay içinde başlayabileceğini söylediğini belirtti.
Karşısındaki işverenin bulunduğu yere gelmesi için 20 senedir çalıştığı aklının
ucuna bile gelmemişti belki de.
Tüm bunlar kulağa çılgınca geliyor değil
mi?
“Çok
üzücü ama bu hikayelerin hepsi doğru” diyor Growing Leaders ( Liderler Yetişiyor) organizasyonunun kurucu
başkanı Tim Elmore. “1990′lardan sonra doğan çocuklar , “anlık haz” çağında
büyüdüler. iPhone’lar, iPad’ler, anlık mesajlaşmalar ve bilgiye hemen ulaşım,
sürekli parmaklarının ucunda bulunuyor” diyor Elmore. “Okuldaki notlarını kendi
çabalarıyla değil, anne babalarının “pazarlıkları” sonucunda elde ediyorlar.
Küçücük şeyler başardıklarında övgüye boğuluyorlar. Yüzlerce Facebook ve
Twitter arkadaşları var, ama gerçek hayatta pek fazla arkadaşları bulunmuyor.”
Bu gidişatı durdurmak amacıyla Growing
Leaders organizasyonu, ulusal ve uluslararası 5000 devlet okulu, üniversite,
belediye organizasyonu, spor takımı ve kurumla çalışarak gençlerin liderlere
dönüşmelerine yardım ediyor. “Üç kez evlenip sayısız iş girişiminde başarısızlığa
uğramadan önce kendilerinde eksik olan şeyleri onlara vermek istiyoruz.”
Peki ama anne babalar neden çocuklarına
özgüveni öğreten ebeveynlikten, ne pahasına olursa olsun çocuklarını korumak
isteyen helikopter ebeveynliğe geçiş yaptılar?
Belki de her şey anne babaların
çocuklarının yaşamlarının her alanındaki güvenlik konusunda obsesif bir hale
gelmeleriyle başladı. Dışarıda oyun oynamalarına izin vermek yerine
çocuklarının tüm boş vakitlerini organize ettikleri aktivitelerle doldurmaya
başladılar. Çocuklarının ödevlerini yaptılar, okulda hem öğretmenleriyle hem de
arkadaşlarıyla yaşadıkları sorunları çözdüler ve ufacık şeyler için çocuklarına
ödüller dağıttılar.
“Bu iyi niyetli ‘sen özelsin’ mesajları,
bize pek de olumlu olarak geri dönmedi” diyor Elmore. “Onları geleceğe
hazırlamak yerine onları korumaya adadık kendimizi. Düşmelerine, başarısızlığa
uğramalarına ve korkmalarına izin vermedik. Problem şu ki, eğer çocuklar küçük
yaşlarda, mesela parklardaki parmaklıklara tırmanmak ve düşmek gibi risklere bile
girmezlerse, 29 yaşında atacakları her yeni adımda korku duyarlar.”
Psikologlar ve psikiyatristler giderek daha
fazla genç insanın orta yaş bunalımı yaşadığını ve çok daha fazla klinik
depresyon vakaları gördüklerini söylüyor. Bunun sebebi nedir? Genç insanlar,
psikologlara ve psikiyatristlere henüz milyonlar kazanamadıklarını ya da
mükemmel eşlerini bulamadıklarını anlatıyor.
Öğretmenler, koçlar ve yöneticiler, yeni
neslin her şeye çok kısa süreler odaklanabildiğinden, içselden çok dışsal
motivasyona ihtiyaç duyduklarından şikayet ediyor. Growing Leaders
organizasyonunun amacı bu trendi tersine çevirmek ve gençlerin daha yaratıcı ve
kendi kendini motive edebilen insanlar olmalarına yardım ederek kendilerine
güvenmelerini ve dışsal motivasyona ihtiyaç duymamalarını sağlamak.
Aile
psikoloğu John Rosemond da
aynı fikirde. Rosemond, ödülün genellikle geri teperek beklenenden tam tersi
bir etki yarattığını gösteren araştırmalar olduğunu vurguluyor. Öfkeli bir
çocuk kısa süreliğine öfkeli olmadığı için ödüllendirildiğinde, ödüllerin
gelmeye devam etmesi için kötü davranışını tekrar etmeye meyilli oluyor.
Nerede
hata yaptık?
• Çocuklarımıza büyük hayaller kurmalarını
söyledik ve şimdi her küçük eylem onlara önemsiz görünüyor. Oysa çocuklar
sürekli dünyayı yerinden oynatamaz. Her ne kadar ilerleme gibi görünmese de
küçük, ilk adımlar atmayı da öğrenmeliler. “Anlık şöhret” getirmeyen hiçbir şey
onlar için yeterince iyi değil. “Onlara, harika şeyler yapmanın küçük hedefleri
başarmakla başladığını anlatmamızın zamanı geldi” diyor Elmore.
• Çocuklarımıza özel olduklarını söyledik,
üstelik ortada hiçbir sebep yokken. Mükemmel karakter özellikleri ya da
beceriler göstermeseler de söyledik ve şimdi herkesten özel ilgi bekliyorlar.
Problem şu ki, çocuklar özel olmak için özel bir şey yapmalarına gerek
olmadığını sanıyorlar.
• Çocuklarımıza her türlü konforu sunduk,
ancak onları hazzı erteleyemez bir duruma getirdik. Üstelik bizler de hiçbir
şey için iki dakika bile sabredemez hale geldik. Ya da mesela iş yerinde işler
istediğimiz gibi gitmediğinde çok çabuk sinirlenir olduk. “Artık istediğimiz
şeyleri beklemenin, başkalarının isteklerine saygı göstermenin ve ‘ben’den daha
büyük şeyler için bireysel arzulardan vazgeçmenin önemini öğrenme zamanı” diyor
Elmore.
• Çocuklarımızın mutluluğunu en merkezi
hedefimiz haline getirdik ve şimdi onlar için mutlu olmak oldukça zor. Çünkü
mutluluk, anlamlı bir hayat yaşamanın bir sonucu. “Çocuklarımıza, gerçek
hedefimizin, yeteneklerini, tutkularını ve yaşam amaçlarını keşfetmelerine
yardımcı olmak olduğunu ve böylece onların da başkalarına yardım edebileceğini
söylemeliyiz. Mutluluğun bunun bir sonucu olarak geleceğini anlatmalıyız”
Rahatsız
edici çözümler:
“Çocuklarımızın 12 yaşında başarısızlığa
uğramalarına izin vermeliyiz. Bu, başarısızlıklarını 42 yaşında yaşamalarından
daha iyidir” diyor Elmore. Onlara, ‘istediğin her şeyi yapabilirsin’
anlayışının her zaman doğru olmadığı gerçeğini incelikli bir şekilde
anlatmalıyız.”
Çocuklar hayallerini yeteneklerinin üzerine
kurmayı ister. Sesi güzel olan her kız çocuğu bir gün ünlü bir şarkıcı
olmayacak, küçükler takımında oynayan her sporcu büyüyünce büyükler liginde
oynamayacak.
• Başlarına dert açmalarına ve sonuçlarına
katlanmalarına izin vermeliyiz. Düşük not alabilirler, sorun değil. Bir dahaki
sefere yüksek not almak için daha çok çalışmalılar.
• Özerklik ile sorumluluğu dengelemeliyiz.
Örneğin oğlunuz arabanızı ödünç alırsa, benzin deponuzu doldurmak zorunda
olsun.
• Öğretmeniyle işbirliği yapın, ama
çocuğunuzun ödevlerini yapmayın. Eğer bir sınavda kötü not alırsa, sonuçlarına
katlanmasına izin verin.
“Aslında işin sırrı, sertliği ve
yumuşaklığı iyi dengelemekte” diyor Elmore. “Dışarıdan yumuşak görünüp içeriden
sert olmalıyız. Çocuklarımızın büyüdüklerinde başarılı olmaları için henüz
gençken başarısız olmalarına izin vermeliyiz.”
Kaynak;huffingtonpost.com