Günün Sözü

"Sen ey tanrılar alevi ey eliziyum kızı Biz mabedine gideriz mest olmuş halde senin Adetin ayırdığı şeyler hep sihrinde gizlenir Daima kardeş olur insanlar gölgende senin Medeniyet insanlığa güneş gibi nur saçar Bilgimizin ışıkları karanlıkta yol açar Bu yol bizi mutluluğun kucağına götürür Neş’e ile bağlı dostluk insanlığı yürütür Kardeş olun ey insanlar bunu ister tanrımız Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır"

30 Ocak 2016 Cumartesi

Kaygı için 12 Doğal Tedavi

Düzenli egzersizin endorfin üretimi sayesinde kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olduğunu unutmayın. Kendinize daha çok güvenecek ve daha sağlıklı hissedeceksiniz.

Kaygı için 12 Doğal Tedavi

Sürekli olarak anksiyete (kaygı) sorunu yaşıyorsanız, doğrudan ilaç kullanmak istemeyebilirsiniz. Kaygı için zihin-beden teknikleriyle başlayan birçok güvenli ve doğal tedavi ile beraber sizi sakinleştirecek takviyeler ve çaylar bulunmaktadır. Bazıları hemen etki gösterirken diğerleri uzun vadede endişenizi giderebilir. Aşağıda 12 tane doğal kaygı tedavisi bulacaksınız.

1. Papatya çayı

Belli aralıklarla gerginlik yaşıyorsanız papatya çayı sakinleşmenize yardımcı olabilir.Papatyanın içindeki bazı bileşenler Valium gibi belli ilaçlarla aynı şekilde beyin alıcılarınızla etkileşime geçebilmektedir.
Pennsylvania Üniversitesi’nde yaygın anksiyete bozukluğu hastaları üzerine yapılan bir çalışmada sekiz hafta boyunca papatya çayı içenlerin kaygı belirtilerinde yalnızca plasebo kullananlara göre kayda değer bir azalma gözlemlenmiştir.

2. Yeşil Çay

yeşil-çay
Araştırmaya göre yeşil çay kalp atışını kontrol etmekte ve kan basıncını düzenlemektedir. Yapılan diğer çalışmalar ise yeşil çayın insanlarda kaygıyı azalttığını tespit etmiştir. Bir çalışmada, anksiyeteye meyilli test deneklerinin önceden 200 miligram yeşil çay içtiklerinde daha sakin ve daha odaklı oldukları görülmüştür.

3. Şerbetçiotu

Evet, biranın içindeki şerbetçiotu. Ancak bira içerek şerbetçiotunun sakinleştirici etkilerinden faydalanamazsınız. Şerbetçiotunda bulunan sakinleştirici bileşen uçucu bir yağ olup aromaterapide kullanılanlar gibi yalnızca ekstrakt ve çözeltilerin içinde mevcuttur.  Şerbetçiotu genelde sakinleştirici olarak kullanılıp rehavet ve uyku getirir.

4. Kediotu Kökü

kediotu
Kediotu kökü sakinleştirici bir bitkidir. Uykusuzluk tedavisine büyük katkı sağlar. Hatta Almanya hükümeti uyku bozuklukları için kediotu kökü kullanılmasını onaylamıştır. Kediotu kökünün hoş bir kokusu olmadığı için çoğu kişi kapsül halinde tüketir. Kediotu kökü genelde şerbetçiotu, papatya ve limonotu gibi diğer sakinleştirici otlarla beraber kombine edilir.

5. Egzersiz

Egzersiz güvenlidir ve zihne iyi gelir; aynı zamanda hem kısa hem uzun vadede depresyon ve kaygya karşı güçlü bir panzehirdir. Düzenli olarak egzersiz yaptığınız takdirde özgüveniniz artacak ve kendinizi daha sağlıklı hissedeceksiniz.Anksiyetenin temel sebeplerinden biri de sağlık ve hastalık konusunda endişelenmektir; bu da şekle girdiğinizde kendiliğinden azalacaktır.

6. Çarkıfelek

çarkıfelek-çiçeği
Bu çiçek Alman hükümeti tarafından anksiyete tedavisinde kullanılması onaylanmıştır bir sakinleştiricidir. Bazı çalışmalar reçete ilaçları kadar etkili bir şekilde kaygı belirtilerini azaltabileceğini göstermiştir. Çarkıfelek genelde uykusuzluk tedavisinde kullanılmıştır. Diğer sakinleştiriciler gibi rehavet getirebilir. Tek seferde birden fazla sakinleştirici bitki kullanırken dikkatli olun ve çarkıfeleği bir aydan uzun süre devamlı kullanmayın.

7. Lavanta

Lavantanın güçlü kokusu iltihap sökücüdür. Bir çalışma; diş doktorlarının bekleme odasındaki hastaların, odaya lavanta yağı kokusu sıkıldığında daha az gergin olduklarını ortaya çıkarmıştır. Florida’da yapılan başka bir çalışmada sınavdan önce lavanta koklayan öğrenciler sınav sırasında daha az gergin hissetmişlerdir.
Almanya’da yapılan bir çalışmada, özel formülasyonlu bir lavanta hapının yaygın anksiyete bozukluğu hastalarının kaygı belirtilerini azaltmada, Valium ile aynı sınıftan bir anksiyete giderme ilacı olan Lorazepam kadar etkili olduğu tespit edilmiştir.

8. Derin Nefes Alma

Yoga sırasında alınan derin nefesin stres ve anksiyeteyi azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır. İşe yaramasının bir sebebi aynı anda hem derin nefes alıp hem de gergin hissetmenin imkansız olmasıdır. Derin nefes almak için, tüm nefesi ağzınızdan verip dörde kadar sayarak burnunuzdan nefes alın. Nefesinizi tutarken yediye kadar sayın. Şimdi sekize kadar sayarak yavaşça nefesi burnunuzdan verin. Bunu günde en az iki defa tekrarlayın.

9. Açsanız yiyin

fındık
Genelde insanlar acıktıklarında gergin ve huysuz olurlar. Bazen gerginlik nöbeti geçirdiğinizde bunun sebebi kan şekerinizin düşmüş olmasıdır. En iyi tedavi ise bir avuç fındık ya da bir parça bitter çikolata eşliğinde bir bardak su veya bir fincan sıcak çay içmektir.
Uzun vadede iyi beslenme kaygıdan kurtulmanın anahtarıdır. Az et ve deniz ürünü, folik asit için yeşil yapraklı sebzeler ve çeşitli bitkisel besin maddeleri (bitkisel gıdalarda bulunan doğal kimyasallar) ile sebzeye dayanan bir beslenme anksiyeteden kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

10. Kahvaltı

Anksiyete bozukluğu yaşayan birçok insan kahvaltıyı atlamaktadır. İdeal olarak, tok tutan ve doğal protein ve kolin kaynağı içeren gıdalarla beslenilmelidir. Düşük kolin düzeyleri kaygının artmasıyla bağdaştırılmaktadır.

11. Omega-3

Balık yağları kalp sağlığına iyi gelir ancak aynı zamanda kaygıyla mücadelede de yardımcı olur. Yapılan bir çalışmaya göre, 12 hafta boyunca her gün 2.5 miligram Omega-3 yağ asidi tüketen öğrenciler plasebo kullanan öğrencilere göre sınavdan önce daha az gerginlik yaşamışlardır.
Uzmanlar genelde Omega-3’ün mümkün olduğunca gıda yoluyla alınmasını önermektedir. Somon gibi soğuk su balıkları en iyi yağ asidi kaynaklarıdır; hamsi ve sardalyalarda da bol miktarda yağ asidi bulunmaktadır.

12. Vücudu ısıtın

Sauna veya buhar banyosundan sonra neden kendinizi bu kadar rahatlamış hissettiğinizi hiç düşündünüz mü? Vücudunuzu ısıtmak kaslarınızı gevşetir ve kaygıyı azaltır. Sıcaklık hissi sinir taşıyıcısı serotonini (duygusal dengeyi koruyan temel sinir taşıyıcısı) etkileyenler dahil olmak üzere ruh halini kontrol eden sinir devrelerini değiştirebilir. Vücudun ısıtılması egzersizin ruh halinize de iyi gelmesinin sebeplerinden biridir.

sağlığa bir adım

Her Şey Beyinde Başlar / Mümin SEKMAN

Her Şey Beyinde Başlar / Mümin SEKMAN
Ülkeler topraklarının yüzölçümü kadar değil, o topraklarda yaşayan insanların beyinlerinin yüzölçümü kadar gelişmiştir. Şirketlerin kasasındaki nakit para şu anki büyüklüğünü gösterir, çalışanların kafasındaki likit düşünceler ise gelecekteki  büyüklüğünü.
Bu kadar çok kullandığımız halde, nasıl çalıştığını bu kadar az bildiğimiz başka bir cihaz var mı? Kabul etmeliyiz ki, çoğumuz kafamızı nasıl çalıştırmamız gerektiği üzerine yeterince kafa yormuyoruz! Beynimize cep telefonu gibi davranıyoruz, çok sayıda özelliği olan bir cihaza sahip olduğumuzu biliyoruz ama sadece birkaç özelliğini kullanarak yaşıyoruz. Tabii her seçimin bir bedeli var; nasıl çalıştığını bilmeden sürekli onu çalıştırınca çoğumuz beynimizi bozuyoruz!
Aşkı, beynin değil, kalbin etkinliği sanmak, satrancı beyin sporu değil, el/parmak sporu sanmaya benzer.
Beynin ilginç yanlarından biri de  % 75-80’inin suyla kaplı olmasıdır! Kalanının % 10’u yağdan oluşur, % 8 kadarı da proteindir. Yediğimiz ve içtiğimiz şeyler, beyin dokumuzdaki bu biyolojik altyapı nedeniyle ruh halimizi ve düşüncelerimizi doğrudan etkiler.
Beyin vücudun % 2’si olmasına rağmen, vücuda alınan oksijenin % 20’sini tek başına tüketir. Düzenli olarak su içmek ve doğru ve kaliteli nefes almak önemlidir.
Zekamızı özel etkinliklerle % 20’ye kadar artırabiliriz ama aklımızı ne kadar istersek o kadar büyütebiliriz. Aklın gelişim potansiyeli zekadan daha büyüktür. Zeka arabanın beygir gücüdür. Akıl direksiyondaki şofördür. Bilgi, arabanın üzerinde gittiği yol.
Nöronların en ilginç özelliklerinden biri, ters çaba kuralına göre çalıştıkları anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, nöronlar onu size çeker, korktuğunuzu başınıza getirirler. Buna ters çaba kuralı denir.
Nöronların çalışma yasaları, aklın yasalarına benzemez. Nöron yasalarına göre, düşünmek canlandırmaktır. Kişi hakkında iyi ya da kötü düşünmenin önemi yoktur! Canlandırılan düşünce güçlenir. Güçlenen düşünce unutulmaz.
Kant, “biz gerçeği olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz” der.
Beyin bilgiyi, ilgili ruh durumuyla beraber kaydettiği için kayıt ve hatırlama anında aynı dalga boyunda olmak hatırlamayı kolaylaştırmaktadır.

Sürüngen beyin (R-kompleks) bölgesini akıl değil, içgüdüler yönetir. İçgüdülerin de birinci önceliği, ölmemektir. İkinci önceliği üremektir. İçgüdüsel kod basittir: Hayatta kal ve üre.

Mucize 10 Besin



Sağlıklı beslenmeye yönelik duyarlılık sofraya konan gıdalarda daha seçici davranılmasını beraberinde getiriyor. Bazı uzmanlarca 'süper besin' olarak anılan 10 yiyecek

Açai üzümü 
Anavatanı Güney Amerika. Zayıflatıcı özelliğe sahip olması, dünyanın birçok ülkesinde hızla popüler olmasını sağladı. Yüksek antioksidan oranıyla ciltteki kırışıklıkları önlediği belirtiliyor. Sağladığı enerji ve güç nedeniyle sporcular tarafından da tercih ediliyor.



Avokado 
Barındırdığı yüksek orandaki doymamış yağ, iyi huylu kolesterol olan HDL'yi yükseltirken, LDL denen kötü huylu kolesterolün seviyesinin düşürülmesine yardımcı olur. Kalp-damar sisteminin korunmasını sağlar. İçerdiği birçok vitamin bağışıklık sistemini güçlendirir. Cilde ve saça iyi gelir. Sağlıklı bir sinir sistemini destekler.


Chia tohumu 
Yüksek protein oranıyla dikkat çeken Chia tohumu aynı zamanda Omega-3 ve Omega-6 yağ asidi ihtiva ediyor. Chia tohumu, 5 bin yıl önce Maya ve Aztekler için en önemli besin kaynağıydı. Hiçbir tadı olmayan Chia tohumu puding ve jöle haline getirilerek ya da yoğurtların, tatlıların veya salatanın üzerine serpiştirilerek tüketiliyor.





Kurt üzümü

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Sağlıklı kan basıncını korumaya yardımcı olur. Kalbi güçlendirir. Enerji ve dayanıklılık sağlar. Cildi gençleştirir. Gözün görme işlevini arttırır. Göz hastalıkları riskini azaltır.



Kara lahana 


Vitamin açısından oldukça zengindir. 100 gram kara lahana, günlük C Vitamini ihtiyacımızı karşılamaya yeter. Ayrıca A Vitamini ile demir ve kalsiyum gibi mineraller içerir.









Yaban mersini 

İçinde bulunan antioksidan maddeler iltihap önleyicidir. Eski Yunan ve Romalılardan beri bağırsak hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Açai üzümüne kıyasla kalori oranı düşüktür. Yağ içermez. Gençleştirici (anti-aging) etkiye sahiptir.





Zencefil 
Isıtıcı ve yatıştırıcı özellikleriyle sindirim sistemi rahatsızlıklarında etkili olur. Kan dolaşımını uyarır. İltihap gidericidir. Taze veya kurutulmuş olarak tüketilebilir. Taze zencefil acıdır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Isıtıcı özelliği kuruyken daha yoğundur.


Zerdeçal 

Hint safranı olarak da bilinen zerdeçalın ana vatanı Güney Asya'dır. Köri tozunun temel öğelerindendir. Hazmı kolaylaştırır, ödem attırır. Kolesterol seviyesini düşürür. Güçlü antioksidan etkiye ve iltihap sökücü özelliğe sahiptir.



Badem 

Gün içinde atıştırılan birkaç badem açlık ataklarını önler. Kalbe iyi gelir. Şeker hastası (Tip 2 diyabet) olma riskini düşürür. Alzheimer'a karşı korur. Avokado gibi yüksek miktarda "tekli doymamış yağ" içerir.

Kinoa En iyi bitkisel protein kaynakları arasında yer alır. Tam protein kategorisindedir. Vücudun gereksinim duyduğu tüm amino asitleri içerir. Antioksidandır. Gluten içermez. Mineral bakımından zengindir.





KENDİNİZE ASLA YALAN SÖYLEMEYİN

29 Ocak 2016 Cuma

Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey



Her ne kadar çocuk yetiştirmek baba ve annenin ortak görevi olsa da, çocuğuna doğruları öğretmek biz kadınların elinde. Bir çocuk nasıl yetiştirilirse öyle şekillenir kişiliği. İleride çevresindeki insanlara da bu doğrultuda davranır.
Çocuklarınızı yetiştirirken çok dikkat edin… Edin ki, ileride bir kadının canını yakmaya çalışacak bir birey olmasın o da…

1. Erkekliğin bir üstünlük göstergesi olmadığı anlatılmalı.

aerkekcocuk (4) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 4
Daha çocukken, erkekliğin bir üstünlük olduğu lanse ediliyor çocuklara. O bilinçle büyüyorlar. Cinsiyetçiliğin temelleri atılmış oluyor böylece. Kız çocuklarından bir farkı olmadığı öğretilmeli erkek çocuğa; kendini üstün görmemesi aşılanmalı.

2. Kendi başarabileceği bir şeyi başkasından beklememesi bilinci verilmeli.

aerkekcocuk (5) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 5

Yemek yiyorsa, tabağını kendisi kaldırabilmeli. Susadıysa eğer, suyunu kendisinin alabileceği anlatılmalı. Her şeyi başka birinden beklememesi gerektiği öğretilmeli.
Böylece ileride ev içerisinde iş bölümü yapılmasına da zemin hazırlanmış olur.

3. Bir sorununu, tehdit ederek ya da şiddetle çözemeyeceği söylenmeli.

aerkekcocuk (3) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 3 2
aerkekcocuk (3) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 3 2
Konuşarak anlaşabilmeli herkesle. Sınırını bilmeli. Gücünün yetmediği şeylerde şiddeti ve tehdit etmeyi bir çözüm aracı olarak görmemeli.

4. Yanlış bir şey yaptığında özür dilemesi gerektiği öğretilmeli.

aerkekcocuk (9) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 9
aerkekcocuk (9) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 9
Her insanın hata yapabileceği ama bir özrün çok şeyleri düzeltebileceği anlatılmalı. Özür dilemenin bir zayıflık göstergesi değil de bir cömertlik belirtisi olduğu öğretilmeli.

5. Paranın her kapıyı açmayacağı, maddiyatın çok da önemli bir şey olmadığı bilgisi aşılanmalı.

aerkekcocuk (8) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 8
aerkekcocuk (8) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 8
Para kazanmanın ve bunu doğru kullanmanın önemi anlatılmalı ama paranın da her şey olmadığı gösterilmeli. Parası olan insanların, parası olmayan insanlardan hiçbir farkı olmadığını bilmeli.

6. Hayvanları sevmesi, onların da bir canlı olduğunu unutmaması gerektiği öğretilmeli.

aerkekcocuk (2) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 2
aerkekcocuk (2) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 2
Korkutarak, hayvanları öcü gibi göstererek büyütülmemeli çocuk. Bir kedi gördüğünde kovalamaması, köpeğe taş atmaması gerektiği anlatılmalı.

7. Paylaşmanın bir kayıp olmadığı, aslında paylaşan insanın asıl kazanan olduğu söylenmeli.

aerkekcocuk (6) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 6
Oyuncaklarını, yemeğini hatta giysilerini ihtiyacı olan biriyle paylaşmasında bir sorun olmayacağı anlatılmalı.

8. Her isteğinin gerçekleşmesinin imkansız olduğu, bunun için kendisine ve insanlara acı çektirmesinin gereksiz olduğu öğretilmeli.

aerkekcocuk (12) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 12
aerkekcocuk (12) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 12
Her istediği verilmemeli çocuğa, bazen elinde olmayan şeylerin farkına varması sağlanmalı. Her şeye sahip olabileceğini düşünmemeli.

9. Sahip olduğu şeylere iyi bakması gerektiği, sorumluluğunun onda olduğu bilinci verilmeli.

aerkekcocuk (11) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 11
aerkekcocuk (11) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 11
Aslında sahip olmanın bir sorumluluk getirdiğini öğrenmeli. Her şeyi har vurup harman savurmamalı.

10. Her kötü anında yanında olamayacağınız gösterilmeli.

aerkekcocuk (7) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 7
aerkekcocuk (7) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 7
Her canı yandığında size koşmaması gerektiği, kendi ayakları üstünde de durması gerektiği gösterilebilmeli.

11. Cinsiyetçi ve ırkçı yaklaşımlardan uzak tutulabilmeli.

aerkekcocuk (13) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 13
aerkekcocuk (13) Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 13
“Sen erkek adamsın, yaparsın”, “Kız gibi ağlama yine.” gibi terimlerin kullanılmasına izin verilmemeli. Bunların yanlış olduğu anlatılmalı. İnsan olmanın önemi vurgulanmalı.

12. Empati kurabilmesinin gerekli olduğu anlatılmaya çalışılmalı.

Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip  Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 1
Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip  Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 1
Kendi başına gelmesini istemediği bir şeyin başkasının da başına gelmesini istememesi gerektiği anlatılmalı. Her zaman karşısındakini de düşünerek hareket etmesi gerektiği, böylece kimseye zarar vermeyeceği gösterilmeli.

13. Ne olursa olsun hiçbir zaman, hiçbir şekilde; bir kadını taciz etmemesi, zarar vermemesi gerektiği ve bunu yapmanın hiçbir bahanesi olamayacağı kesinlikle öğretilmeli…

Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 10
Erkek Çocuğa Sahip Erkek Çocuğa Sahip Olan Her Annenin Oğluna Öğretmesi Gereken 13 Şey aerkekcocuk 10
Çocuklar ne kadar babalarını rol modeli olarak görseler de, sizi dinleyip sizin sözlerinize göre hareket ederler. Bir çocuğa küçükken öğretilen her şey hayatını şekillendirir. Ve bir kadına nasıl davranacağı da ona öğretilenlerle şekillenir…
Onedio

Eşikaltı Büyücüleri / Ahmet Şerif İzgören

Eşikaltı Büyücüleri / Ahmet Şerif İzgören
“Bilinçaltı düşüncelerimiz bilince çıkmadıkça karşımıza kader olarak çıkar.” demiş Jung.
Buzdağının görünmeyen yüzü bilinçaltımızın, almış olduğumuz kararlarda, davranış ve tutumlarımızda bizi ne kadar etkilediğinin farkında mıyız?
Gizli kalmış korkularımızın, arzularımızın, travmatik anılarımızın larvalarını bıraktığı bu gizemli yerin kapılarını hala tam olarak açmayı başarmış değil insanoğlu.
Ancak, her ne kadar çalışma prensiplerini keşfedememiş olsak da, bir insanın bilinçaltının nasıl etkilenebileceği ile ilgili bilimsel yöntemlerin uygulandığı bilinmektedir.
Bilinçaltımız bizim kontrolümüze bırakılmayacak kadar değerli bir hazine. Bu yüzden, tamamen savunmasız olan bilinçaltımız, günümüzde iştah kabartıcı bir hedefe dönüşmüş durumdadır.
Eşikaltı Büyücüleri, bu hedefin nasıl ele geçirildiğini resimli ve açıklamalı örneklerle anlatan etkileyici bir kitap.
Kitapda beynin, gün içinde karşılaştığı binlerce mesajı hızla unuttuğu, ancak üç tür mesajı ise unutmadan bilinçaltına nasıl yerleştirdiğini anlatmaktadır. Bu mesajlar: Dehşet, seks ve  ölümdür.
“Bilinçaltı doğası bunlara hayır diyemez. Bunları reklamda ve propagandada çok açık kullanma şansı yoktur. Öyleyse en iyi teknik, görüntülerin içine gizlice yerleştirmektir. Buradaki ana  yöntem görünmesi için saklamaktır. Teknik ilk anda gözünüzün görmemesi ama bilinçaltınızın fark etmesi üzerine kuruludur. O yüzden reklamlardaki görüntüler flu, yorumlanamaz, tam olarak nitelendirilemez ve ispatlanamaz olarak kullanılır.”
Profesyoneller tarafından gizlice ve ustaca beyne enjekte edilen bu mesajlar, biz farkında olmadan davranışlarımızı, bakış açımızı ve karar verme mekanizmalarımızı derinden etkiler. Fark  etmediğimiz ancak bilinçaltımızın etkilendiği bu mesajlar, bizi aslında olmadığımız bir şeye dönüştürür. Yeni savaş alanı insan zihnidir. İnsan zihnini ve bilinçaltını ele geçiren, dünyayı ele geçirme gücüne de sahip olacaktır.
Tercihlerimizi, yaşam tarzımızı ve kararlarımızı, onayımız olmadan etkileme amacında olan bu güce karşı koyabilmek için Eşikaltı Büyücüleri’nin mutlaka okunması gerektiğine inanıyorum.
Kitabı okuduktan sonra hiçbir afişe, reklama ya da propagandaya eskisi gibi bakamayacaksınız.
Evet, “sermayenin bilinci tecavüze uğramış zombileri olmamak için uyanın” diyorum.


Mutlu Olmanın 4 Yolu (Sinirbilimcilere Göre)

happy_brain
Herkes bir şekilde mutlu olmanın formülünü arıyor olabilir. Bu durumda en güvenilir kaynak tabi ki, beynin işleyişi konusunda zombiye bağlayan sinirbilimciler olabilir. UCLA sinirbilim araştırmacısı Alex Korb, hayatta mutluluğu yaratmanın yolları üzerine çıkarımlarda bulunmuş.

1. En önemli soru ne zaman düşük hissettiğinizdir.

Bazen sizin de beyniniz gerçekten mutlu olmak istemiyor mu? Kendinizi güçlü ya da utanç dolu mu hissediyorsunuz? Ama neden? İster inanın, ister inanmayın ama, suçluluk ve utanç beyninizin ödül mekanizmasını aktive ediyor.
Farklı duygular olmalarına rağmen, gurur, utanç ve suçluluk benzer sinir bölgesini uyarıyor; dorsomedial prefrontal cortex, amygdala, insula ve nucleus accumbens. İlginç bir şekilde, gurur da bu bölgeyi tetikleyen en güçlü duygu, tabi suçluluk ve utancın aktive ettiği nucleus accımbens bölgesi hariç. Bu, neden kendimizde suçluluk ve utanç hissetmenin cazip olduğunu açıklıyor; çünkü beynimizdeki ödül merkezini aktive ediyor. (The Upward Spiral)
Ayrıca bir yandan da çok mu edişelisiniz. Peki ama neden? Kısa dönemli olarak endişelenmek beyninizin iyi hissetmesini sağlayabilir, en azından problemlerinize yönelik bir şeyler yaparken.
Kaygı, medial prefrontal cortex’in aktivitesini arttırırken, amygala’nın aktivitesini azaltryor; böylelikle limbik sisteminizi sakinleştiriyor. Bu biraz doğru görünmese de, bir yandan da kaygılı hissediyorsanız, bunun hakkında bir şeyler yapmak hiçbirşey yapmamaktan iyidir. (The Upward Spiral)
Ama suçluluk, utanç ve endişe çok kötü bir uzun dönem çözümüdür. Peki sinirbilimciler bu konuda ne yapmamızı öneriyorlar. Kendinize şu soruyu sorun:
Ne için şükran duyuyorum?
Şükran inanılmaz birşeydir. Gerçekten de beyninizi biyolojik seviyede dönüştürür. Wellbutrin gibi antidepresanların beyninizde ne yaptığınızı biliyor musunuz? Dopamin seviyenizi arttırıyorlar ve şükran da aynı şeyi yapıyor diyebiliriz.
Şükranın faydaları dopamin sisteminde başlıyor, çünkü şükran duyduğunuzda beyin kökünüz dopamin salgılamaya başlıyor. Buna ek olarak, başkalarına karşı şükran duyduğunuzda sosyal dopamin devreleri artmaya başlıyor ve bu da sizin insanlarla sosyal iletişiminizi daha keyifli kılıyor.(The Upward Spiral
Peki Prozac’ın ne yaptığını biliyor musunuz? Serotonin seviyelerinizi arttırıyor ve aslında şükran da aynı şeyi yapıyor.
Şükranın en güçlü özelliğinden biri de serotonin seviyelerini arttırması. Şükran duyduğunuz şeyler hakkında düşünmek, sizi hayatınızın pozitif tarafına doğru odaklanmaya sürüklüyor. Bu basit hareketle anterior cingulate cortex’iniz de serotonin salgılamaya başlıyor. (The Upward Spiral)
Bazen hayatınız gerçekten çok fena bir çamura saplanmış ve kesinlikle şükran duyacak bir şey bulamıyor olabilirsiniz. Önemli değil, çünkü sadece bunu aramak bile çalışıyor:
“Şükran duyduğunuz şeyi bulmak aslında o kadar da önemli değil. Şükran duyacağınız şeyleri düşünmek ya da hatırlamak bile duygusal zekayı güçlendiriyor. Bir çalışmaya göre şükran arayışı ventromedial ve lateral prefrontal cortex’teki nöron yoğunluğunu etkiliyor. Bu yoğunluk değişimi duygusal zekanın artmasına neden oluyor ve bu bölgedeki nöronlar daha aktif çalışmaya başlıyor. Yüksek duygusal zekayla, şükran duymak çok daha kolaylaşıyor.”
Şükran yalnızca beyninizi mutlu etmekle kalmıyor, aynı zamanda ilişkilerinizde daha pozitif bir etki de yaratıyor. Bu yüzden önemsediğiniz kişilere şükran duygunuzu ifade etmekten kaçınmayın.

2. Negatif Duyguları Etiketlemek

Çok kötü hissediyorsunuz ve buna bir isim veriyorsunuz. Üzgün, kaygılı, kızgın?
İşte bu kadar basit. Aptalca geliyor değil mi?
“fMRI’da yapılan Duyguları Kelimelere Dökmek adında bir çalışmda, insanlar başkalarının duygusal yüz ifadelerini izlediler. Her katılımcının amygdalası ortalama olarak aktive oldu. Fakat onlara bu duyguların isimleri sorulduğunda ventrolateral cortex’leri aktive oldu ve bu da amygdala’daki aktiviteyi azalttı. Başka bir deyişle, duyguları bilinçli bir şekilde tanımlamak etkilerini azaltıyor.”
Duyguları bastırmak ise kesinlikle çalışan bir yöntem değil ve sonradan karşınıza bir düşman olarak çıkabilir.
“Duygularını bastıran insanlar çoğunlıkla daha büyük sorunlarla karşılaşıyor. Dışarıdan bakıldığında iyi gözükseler de, limbik sistemleri tetiklenmeye devam eder. Hatta bazı durumlarda, normalden daha fazla uyarılabilir. Columbia Üniversitesi’nden Kevin Ochsner, fMRI’da yaptığı çalışmalarda bu sonuçların tekrarlandığını ortaya çıkardı. Çalışmayan birşeyi yapmaya çalışmak, bazen sizi daha kötü duruma sokabilir.”
Kadim yöntemlerden biri belki bu durumu değiştirebilir. Meditasyon yüzyıllar boyunca kullanılan bir yöntem oldu. Etkiletlemek, mindfulness için temel bir araç. Ayrıca, tanımlamak beyni o kadar güçlü etkiliyor ki, başka insanlar için de çalışıyor. Duyguları tanımlamak, FBI rehine müzkarelerinde de kullanılan bir yöntem.

3. Karar Verin

Karar verin ve beyniniz biraz dilensin. Çalışmalar gösteriyor ki, karar vermek problemleri çözmese bile endişe ve kaygıyı azaltıyor.
“Karar vermek, hedef belirlemek ya da niyetlenmek olsun, hepsi de benzer sinir devresini çalıştırıyor ve prefrontal cortex’i pozitif olarak etkiliyor, endişe ve kaygıyı azaltıyor. Karar vermek ayrıca sizi negatif rutinlere ve etkilere sürükleyen striatum etkisini de azaltıyor. Son olarak, karar vermek dünya algınızın değişmesini sağlıyor ve limbik sisteminizi sakinleştirerek problemlerinize çözüm bulmanızı kolaylaştırıyor.” (The Upward Spiral)
Ama karar vermek elbette ki kolay olmayabilir. Ne tür kararlar almalısınız? Sinirbilimin yine bir yanıtı var…
“Yeterince iyi” karar vermeniz yeterli. %100 en iyi kararı vermek için ter dökmenize gerek yok. Tüm kusursuzluk peşinde olanlar bu durumda strese girebilir. Ama beyin dersini bu konuda da çalışıyor. Kusursuz olmaya çalışmak beyninizi duygulara boğabilir ve sizi kontrolden çıkarabilir.
“Yeterince iyi yerine, en iyisini yapmaya çalışmak karar verme aşamsında ventromedial prefrontal aktivitesine çok fazla duygu yükleyebilir. Buna karşılık olarak, yeterince iyi olan birşeye karar vermek dorsolateral prefrontal cortex bölgesini aktive eer ki, bu da daha kontrollü olmanıza yardımcı olur. “
Bu yüzden en iyi kararı vermeye çalışmak yerine, “yeterince iyi” bir karar verip beyninizin kontrolünü kaybetmemek daha doğru bir yol gibi. Çünkü kotrollü hissetmek stresi azaltrır ve karar vermek zevki arttırır, çünkü ödül mekanizmanızı uyararak dopamin salgılamanıza neden olur.
Kanıt mı lazım? Hadi kokaine bakalım.
İki tane fareye kokain enjekte edilir. Farelerden biri levyeyi çeker. Diğeri ise hiçbirşey yapmaz. Farkı ne? Çünkü birinci farenin daha çok dopamin salgılayabiliyor. Bu kadar basit.
Peki buradaki ders nedir? Bir daha kokain satın alırken şunu dikkat edin, yok yok konumuz bu değildi. :) Konu şu ki, bir hedef için karar verdiğinizde ve ona ulaştığınızda birşeyler şansa gerçekleşiyorsa kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Bu da aslında gym’de neden insanların bu kadar vakit geçirdiğini az çok açıklıyor. Gidiyorsunuz, çünkü gitmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz. İyi ama çok da gönüllü bir karara benzemiyor. Beyninizdeki zevk artmıyor. Sadece stres hissediyorsunuz. Bu da iyi bir egzersiz alışkanlığı değil. Yani aslında kendiniz için iyi birşey yapmaya çalışırken, suçluluk duyduğunuz için stres seviyeniz yükseliyor. Bu yüzden daha kararlı olun.
Sinircilimci Alex Korm, durumu şöyle özetlemiş:
“Sevdiğimiz şeyleri sadece seçmeyiz; ayrıca seçtiğimiz şeyleri de severiz.”
Şimdi, şükran duruyorsunuz, negatif duygularınızı tanımlıyorsunuz ve daha fazla karar alıyorsunuz. Harika! Ama yine de bu mutluluk tarifinde kendinizi bi çıt yalnız hissediyorsunuz.  Hadi buraya biraz insan getirelim.

4. İnsanlara Dokunun

Kabul edelim, sevgiye ve kabul görmeye dair kaçınılmaz  bir ihtiyacımız var. Yapmadığımız zaman, acı çekiyoruz. Garip ya da hayal kırıklığı yaratan birşey demiyorum. Gerçekten acı çekiyoruz. Sinirbilimciler bu konuda da tabi ki bir çalışma yapmışlar. Hatta bunun için top çarpıştırmaca video oyununu kullanmışlar. Diğer oyuncular topu sana attığında, sen de onlara atıyorsun. Açıkçası, başka oyuncu yok, hepsini bilgisayar yapıyor. Ama, deneklere oyuncuların gerçek insan olduğu söyleniyor. Peki bu durumda, “diğer oyuncular” düzgün oynamaz ve topu paylaşmazsa ne olur? Deneklerin beyninde, fiziksel acı bölgeleri tetikleniyor. Reddedilme sadece kalp kırıklığı gibi acıtmıyor, açıkçası daha çok ayağınız kırılmış gibi hissediyorsunuz.
Açıkçası fMRI’da yapılan deneye göre, sosyal dışlama beynin fiziksel acı bölgesini tetikliyor. Eğer bir şekilde paylaşma, topu atma eylemleri durur da, oyuncular bir kişiyi dışlar ve kendi aralarında oynamaya başlarsa, fiziksel acıya benzer bir his yaşanıyor. Küçücük bir sosyal dışlanma duygusu bile beynin fiziksel acı bölgesi olan anterior cingulate ve insula’yı uyarıyor.
İlişkiler beyniniz ve mutluluğu için çok önemli. Bunu bir sonraki seviyeye taşıyalım mı? İnsanlar dokunun.
Oksitosin salgılamanın yolu dokunmaktan geçiyor. Açıkçası, insanlara her zaman dokunmak uygun olmuyor ama el sıkışma ya da sırt sıvazlama gibi küçük dokunuşlar da yeterli. Yakın hissettiğiniz insanlara daha sık dokunmaya çalışın. Çünkü dokunmak inanılmaz güçlü. Sizi daha ikna edici kılar, takım performansınızı arttırır, flört yeteneğinizi güçlendirir ve hatta matematik yeteneklerinizi bile etkiler. Dokunma bunun yanısıra acıyı azaltır, hatta çalışmalar gösteriyor ki evli çiftlerin ilişkileri güçlüyse, dokunmanın gücü de doğru orantılı olarak artıyor.
Bugün birilerine sarılın. Ama küçük hızlı sarılmalardan bahsetmiyoruz. Onlara sinirbilimcilerin uzun sarılmaları önerdiğini söyleyebilirsiniz. Sarılmak, özellikle de uzun sarılmak oksitosin hormonunu açığa çıkarırken, amygdala’nın aktivitesini azaltıyor.  Araştırmalar gösteriyor ki, günde 5 sarılma 4 hafta içinde size inanılmaz bir mutluluk verebilir.

Toparlayacak Olursak

+ Şükran duyduğunuz şeyi sorun. Cevap yok mu? Önemli değil. SAdece aramak bile yeterli.
+ Negatif duygularınızı belirleyin. Onlara isim verin ki, beyniniz sizi daha fazla rahatsız etmesin.
+ Karar verin. Dünyanın en doğru kararını değil, yeterince iyi kararlar da uygun.
+ Sarılın, sarılın ve sarılın. Yazmayın, sms atmayın, aramayın, gidip dokunun.
Çünkü, herşey birbirine bağlıdır. Şükran, uykuyu düzenler. Uyku düzeni acıyı azaltır. Acının azalması modunuzu yükseltir. Modunuzun yükselmesi, endişenizi azaltır ve birşeylere odaklanıp plan yapmanıza imkan sağlar. Odaklanma ve plan yapma karar vermenizi kolaylaştırır. Karar vermek ensişeyi azaltır, keyfi yükseltir. Keyif, size daha fazla şükran duygusu verir ve böylece herşey tekrar başa dönüp birbirini tetikler. Keyifli olmak, sizi aynı zamanda daha sosyal yapar ve bu da mutluluk olarak size geri döner.

kaynak: datafobik

28 Ocak 2016 Perşembe

HER ŞEY ENERJİDİR VE HER ŞEY YALNIZCA BUNDAN İBARETTİR

HİÇBİR ŞEY İÇİN ASLA ÇOK GEÇ DEĞİLDİR


"Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil.
Zaman sınırı yoktur, istediğin zaman başlayabilirsin. Değişebilir ya da aynı kalabilirsin. Bunun bir kuralı yoktur.
En iyisini ya da en kötüsünü yapabiliriz. Umarım, sen en iyisini yaparsın.
Umarım ,seni şaşırtacak şeyler yaşarsın. Umarım, daha önce hiç hissetmediğin şeyler hissedersin. Umarım, değişik bakış açıları olan insanlarla tanışırsın.
Umarım, gurur duyacağın bir hayatın olur. Öyle olmadığını anlarsan... Umarım, en baştan başlayacak gücü bulursun."
Robin Sharma

Sabahları Limonlu Su içmek için tam 20 muhteşem neden




GÜNE LIMONLU SU ILE BAŞLAMAK IÇIN TAM 20 MUHTEŞEM NEDEN:

  1. Malum "Su Hayattır!". Lmonlu su, zengin elektrolitleri ile (potasyum, kalsiyum ve magnezyum) bedenin her köşesini şahanesiyle sular.
  2. Limonlu su,  karaciğerin en sevdiğidir. Tüm yiyeceklerden daha fazla enzim üretmesine yardımcı olur. 
  3. Limonlu su, karaciğeri toksinlerden temizler, arındırır. Yani limonlu su, süper bir detoks içeceğidir.
  4. Limonlu su, bağışıklık sistemini güçlendirir. 
  5. Limonlu su, bedenin kendini iyileştirme mucizesini destekler.
  6. Limonlu su, serotonini yükseltir. Modu mutluluğa çevirir.
  7. Limonlu su, stres savardır. Tüm endişeleri, negatif kuruntuları ve hatta depresyonu da alt eder. 
  8. Limonlu su, beyne iyi gelir. Dikkati canlandırır.
  9. Limonlu su, metabolizma ve sindirimi sorunlarını giderir. Beden besinleri daha iyi özümser. Bu da elbette kilo vermek demektir.
  10. Limonlu su, pektin lifi içeriği ile iştah kontrolü de sağlar.
  11. Limonlu su, kemik erimesini önler.
  12. Limonlu su, böbrek taşı, safra taşı, pankreas taşı ve kalsiyum birikimlerini eritir.
  13. Limonlu su, kanı, damarları, arterleri temizler.
  14. Limonlu su, yüksek tansiyona iyi gelir. Düşük tansiyonluların dikkat etmesi gerekebilir. Düşük tansiyon için limonlu suya Himalaya veya deniz tuzu eklenmesi önerilir.
  15. Limonlu su, enfeksiyonları hafifletir.
  16. Limonlu su, eklemlerde biriken ürik asidi seyreltir. Eklem ağrılarına ve dizlere iyi gelir.
  17. Limonlu su, diş ağrılarına ve diş eti hastalıklarına da iyi gelir.
  18. Limonlu su, bütün bedeni yeniler, gençleştirir.
  19. Limonlu su, müthiş bir antioksidandır. Cildin kolajen üretimini destekler. Çizgiler, sarkmalar yok olur.
  20. Limonlu su, vücudun pH değerini alkali yönünde yükseltir. Bedenin yüksek pH seviyesinde uzun süre kalmasını sağlar. Daha yüksek pH seviyesi, hastalıkların bedende yaşayamamasına sebep olur. Kanser dahi alkali bir ortamda yaşayamaz.





PEKİ, LİMONLU SUYU NE ZAMAN VE NASIL İÇMELİ:

Bir bardak memba veya kaynak suyuna en az yarım limon yeterlidir. Iimon mutlaka taze sıkılmalı ve memba suyu ile hemen karıştırılmalıdır.

Ben, bir tam limonun suyunu, 500 ml'lik dev bardağıma doldurduğum pH seviyesi 8 üzeri olan memba suyuna hazırlıyorum.

Bu suya biraz da limon kabuğu rendesi eklenebilir. Zira flavonoidler ve fenolik bileşikler (müthiş antioksidanlar) açısından en zengin kısmı limonun kabuğudur. Limon kabuğu mide asidini giderici etki de gösterir.

En iyi faydayı alabilmek için, limonlu suyu, sabah uyanınca aç karnına içmek lazım gelir. Maksimum sağlık için de limonlu sudan sonra bir şeyler yemek için 30-50 dakika beklemekte yarar vardır.