Günün Sözü

"Sen ey tanrılar alevi ey eliziyum kızı Biz mabedine gideriz mest olmuş halde senin Adetin ayırdığı şeyler hep sihrinde gizlenir Daima kardeş olur insanlar gölgende senin Medeniyet insanlığa güneş gibi nur saçar Bilgimizin ışıkları karanlıkta yol açar Bu yol bizi mutluluğun kucağına götürür Neş’e ile bağlı dostluk insanlığı yürütür Kardeş olun ey insanlar bunu ister tanrımız Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır"

18 Temmuz 2014 Cuma

Doğru Olanı Keşfetmek

      

 Çocukluğumuzda var olan o saf neşe, coşku, sevgi, mutluluk aslında içimizde bir yerde saklıdır. Onları saklandıkları yerden çıkarmak yani üzerlerindeki örtüyü kaldırmak için geçmiş travmalardan arınmak gerekir. Gerçek bir arınma, kişinin bilincinde, bakış açısında ve hareketlerinde olumlu yönde değişim yaratabilendir. Bu da bedensel, zihinsel ve ruhsal arınmanın birlikte olması anlamına gelir. 



Bunun için de mutlu olduğumuz anların uzun sürmediğini kabul etmekle başlamalıyız. Örneğin zorlu bir kıştan sonra yazın gelmesi bizi çok mutlu eder. Hava sıcaklığı biraz artsamutsuz oluruz ya da son model güzel bir araba aldık diyelim. Birisi gelip aracımıza çarpar, işimiz o kadar yoğundur ki aracı tamire götürme zorunluluğu bizi mutsuz eder. Şöyle bir yaşamınıza baktığınızda sürekli sizi mutlu eden bir şeyi bulamazsınız. Sizi şu an mutlu yapan şey, ileride sizi mutsuz eden haline gelebilir. İşte bu yüzden de çocukken sahip olduğunuz o hiç değişmeyecek olan ışık halini aktive etmekte fayda vardır. Ayrıca hayatınızdaki bazı yanlışları değiştirmeye ya da bırakmaya odaklanmalısınız. Örneğin “Sevginin Peşinden Koşmak”başlıklı yazımda bahsettiğim gruplaşma kavramına bir an evvel son vermelisiniz. Çünkü  “Bu kişi bana şu haksızlığı yaptı”, “o böyle yaptığı için başıma bunlar geldi” diyerek onu düşmanlarım grubuna aldığınızda bencillik rüzgârları esmeye başlar. Arkasından kıskançlık gelir. Sonrasında ise öfke ve nefret. Bencillik, kıskançlık, öfke ve kızgınlık olduğu sürece hayat amacınıza veda edersiniz. Hayat amacınıza veda ettiğinizde mutsuz olursunuz. Mutsuz olduğunuzda ise  “beni neler mutlu eder” sorusunu sormaya başlarsınız.
 
Fakat düşmanlarınızdan gelecek tehditlere hazırlıklı olabilmek için sürekli koruma ve savunma hali içinde olmaktan bu soruya yanıt bulmak için zamanınız kalmaz. Günün birinde enteresan bir şey olur. Örneğin, düşmanlar grubundan bir kişi size güzel bir hoşluk yapar ve onu hemen dostlar grubuna alırsınız. Artık sürekli savunma ve korunma ile geçen o yıllara mı? Yoksa “beni neler mutlu eder?‘ den uzak kaldığımız yıllara mı yanarsınız? İşte onu bilemem. 
 
Tabii ki kızgınlık, nefret, bencillik ve kıskançlığın sebebi insanları gruplara ayırmak değildir. Ancak gruplama işine son verip herkesi eşit derecede sevmenin yolunu bulmak arınma için güzel bir başlangıç olabilir. Sonrasında   farkındalığınızı geliştirmeye odaklanabilirsiniz. Sizi yolunuzdan alıkoyan korku, endişe vb gibi duygularınızın üzerinde çalışabilirsiniz. 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder