
Ezoterik Tradisyonlar ve Yeni Çağcılar 1998-2012
arasında büyük bir değişim yaşanacağını söylüyorlardı. Bu değişim enerjisel
olarak vuku bulmuştur ve artarak devam etmektedir. Günlük senaryolarımızda ego
zihnimiz ile yaşarken algılamamız güç olan bu döngüsel ve enerjisel değişim,
yavaşça ve dalgalarının şiddetini arttırarak hem sosyal hem de bireysel anlamda
gerçekleşmektedir. Gezegenin manyetik alanlarının değişmesi neticesinde
üzerindeki varlıkların da değişimi kaçınılmazdır. Bir çok insan, bu enerji değişiminin
ilk dalgalarının beyin frekansına etkilerini hissetmekte ancak tanımlayamadığı
için günlük yaşam senaryosunda oynadığı role çeşitli semptomlar yaşasa dahi
devam etmektedir. Yaşadığımız çağdaki ana akım eğitim sisteminde insanın ruhsal
gelişimine dair hiç bir bilgi bulunmadığı için(hatta ruhun varlığı kasıtlı
olarak sadece dinsel dogmalarla sınırlandırılıp 'bilimsel' olarak kabul
edilmemektedir) kişiler değişimi hissetmekte fakat kapitalist sistem tarafından
özenle beslenip şişirilmiş ve her şeyi kelimelerle tanımlayan kolektif ego
zihin bunu baskılamaktadır. Bu değişimi başarıyla gerçekleştirenler kolektif
şuur dönüşümünü yaşamış ve başarmış olarak kadim insanlığın müjdelediği 'Altın
Çağ'ın öncüleri olacaklar. Günlük yaşamımızın içinde kristal enerjiyi çocuk
saflığında kullanan büyükler olduğu gibi bu dönem içinde bir başka gezegene
gitmişiz etkisi uyandıran yüksek zekalı çocukların doğduğuna da tanık olacağız.
Aslında şu anda da oluyoruz zaten. Bu yüksek zekalı çocuklar İndigo'ların
ardından gelen 'Kristal Çocuklar'dır.
İndigo çocuklar, önceki nesillerin sosyal normlarına
ve eğitim sistemine uyum sağlamakta zorlanan çocuklarıdır. Kristal çocuklar ile
bazı özellikleri paylaşırlar. Peki, nedir bu özellikler? Gelin, indigo ve
kristal çocukları yakından tanıyalım.
İndigo çocuk, bir dizi yeni ve olağandışı psikolojik
nitelik sergileyen ve genelde daha önce belgelenmemiş bir davranış biçimi
gösteren çocuktur. Bu yeni kalıpları görmezden gelmek potansiyel olarak bu
değerli çocuklarda dengesizlik ve düş kırıklığı yaratmak demektir. İndigo
çocukların IQ'ları ortalama olarak 130 civarındadır. Kristal çocuklarda ilk
fark edilecek olan gözleridir. Bunlar iri, nüfuz edici yaşlarının ötesinde bir
bilgelikle bakarlar. Onlarla göz göze geldiğinizde hipnotik bir biçimde
kenetlenirsiniz. Mutlu, sevinç ve huzur verici, bağışlayıcı çocuklardır. Bu
özellikleri her ortamda fark edilir.
İndigo ve Kristal Çocukların Eğitilmesinde Nelere
Dikkat Edilmeli?
Şu anki eğitim sistemi pek çok yerde sol beynin baskın
olduğu detaycı, gerçekçi (olaylara dayanan) ve yapılandırılmış bir çevrede
yapılmaktadır. Artan sayıdaki indigo çocuklar ise bu şekilde yapılandırılmış
eğitim sistemi ile başa çıkamamaktadırlar. Bu gelişmeler eğitimci ve
yöneticilerin de dikkatini çekmiştir. İhtiyaç doğrultusunda artık "Çoklu
Zeka Kuramları, Öğrenme Stilleri, Bireysel Farklılıklar, Duygusal Zeka, Düşünce
Oyunları, Girişimcilik/İnovasyon" gibi birçok teknik artık eğitim
kurumlarında kullanılmaya başlanmıştır. Tüm bu olumlu gelişmeler indigo ve
kristal diye tanımladığımız zeki, duyarlı, araştıran, sorgulayan, düşünen,
sanatçı ve barışçıl çocukların vizyonlarını yerine getirmelerinde ve insanlığa
faydalı girişimlerde bulunmalarına imkan sağlar.
İndigo ve Kristal Çocuklar Arasındaki Farklar ve
Benzerlikler
- Her iki kuşakta son derece duyarlı ve önemli yaşam
amaçlarına sahiptirler. - Her ikisi de yüksek öz güvene sahiptirler.
- İndigolar daha sabırsız, kristal çocuklar daha
sabırlıdır.
- Aralarındaki en önemli fark ise onların mizaçları,
zihinsel ve duygusal yapılarıdır.
- İndigolar savaşçı bir mizaca sahipken, kristal
çocuklar sakin yapıdadırlar.
Kristal Çocukların Belirgin Özellikleri
- Çoğunlukla 1995 ve sonraki yıllarda dünyaya
gelmişlerdir.
- Yoğun, derin ve dikkatli bakan iri gözleri vardır.
- Çevresindekileri mıknatıs gibi kendilerine çeken
manyetik kişilikleri vardır.
- Son derece sakin, bağışlayıcı, duyarlı, empatik ve
sevecenlerdir.
- Çocuklukta geç konuşmaya başlarlar. - Doğaya ve
hayvanlara bağlıdırlar, kayalar ve doğal taşlara ilgi duyarlar.
- Sanatçı ve yaratıcıdırlar.
- Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını tercih
ederler.
Kristal Çocuklar'ı nasıl tanıyacağız?
İlk bakacağımız yer onların gözleridir, iri, etkili,
anlamlı ve bilge gözlere sahiptirler. Mutluluk ve sevinç verirler,
bağışlayıcıdırlar. Kristal Çocuklar büyükleri olan İndigo Çocuklar'la, benzer
özellikleri paylaşırlar. İndigoların ruhları savaşçıdır, amaçları eski
düşünceleri yani önceki eğitim, yönetim ve yasal sistemleri yok etmektir.
Başlıca düşmanları psikiyatrik tedavilerdir, onlara ilaç tedavileri
uygulandığında duyarlılıklarını, ruhsal yeteneklerini ve enerjilerini
yitirirler. Kısacası İndigolar'la gerçekten DES (Dikkat Eksikliği veya Dikkat
Eksikliği Hiperaktiflik Sendromu" tanısı konulan çocukların ayırdedilmesi
gerekmektedir. Ama Kristal Çocuklar farklıdırlar, çok mutlu, bağışlayıcı ve
sakindirler. İndigoların savaşarak açacakları ve temizleyecekleri yoldan
geçerek daha güvenli bir dünyaya gitmektedirler. İndigo ve Kristal tanımları,
aura renklerinden ve enerji kalıplarından kaynaklanmaktadır. İndigo Çocuklar'da
indigo mavisi vardır, bu renk iki kaşın arasında yer alan üçüncü göz şakrasının
rengidir. Bu şakra ile durugörü güçleri vardır. Ama Kristal Çocuklar'da kuvartz
kristalinin prizma etkisi vardır, auraları pastel tonlarda çok renkli ve
harelidir. Kristallere ilgileri büyüktür zaten tanımlarının nedeni budur.
İndigo çocuktan farkı nedir?
Kristal Çocuklar, insan evrimindeki yeni basamağı
temsil ederler. İndigo Çocukları izlerler. Misyonları, İndigolar tarafından
başlatılmış olan işi bitirmektir. İndigo Çocuklar "Sistem
Yıkıcılardır", eski ve sınırlı düşünme yollarını sökmeye ve ortadan
kaldırmaya gelmişlerdir. Kristal Çocuklar ise yenilenme ve yeniden yapılanma
sürecini başlatmışlardır. İndigo çocuklarda, enerji, yıkım için hızlı bir şekilde,
Kristallerde ise daha yavaş bir enerji akar. Maddi dünyada kendi gerçekliğinizi
dış hareketlerle kontrol etmek için acele etmeye ihtiyaç olmadığını anlamak. Bu
yüzden Kristal Çocuklar bizi neredeyse daha yavaş olmaya ve onların da yaptığı
gibi enerjinin akmasına, keşfetmeye, yaratmaya ve deneyimlemeye yeterli zaman
olduğunu anlamak için zorlayacaklar.
Kristal Çocuklar'ın özellikleri
1995'den sonra doğmuşlardır. Uzun, yoğun ve dikkatli
bakan gözleri vardır. Kişilikleri manyetiktir. Çok sevecendirler. Müzikten
etkilenirler ve şarkı söylerler. Özgün bir işaret dili kullanırlar.
Telepattırlar, düşündüğünüzü hissederler. Şefkatli, duyarlı ve empatiktirler.
Konuşmaya başlayınca geçmiş yaşam anılarını anlatırlar. Sanatçı ve
yaratıcıdırlar. Sebze ve meyveleri tercih ederler. Denge duyguları mükemmeldir.
Geç konuşurlar. Çağımızda İndigoların yani önceki kuşağın etkisi nedeniyle,
sezgilerimizin ve düşüncelerimizin daha çok farkında olacağız. Bunun kanıtları
ortadadır, günümüzde özellikle paranormal konulara olan ilginin gittikçe artma
nedeni budur, tv, kitaplar, sinema gibi... İşte İndigoları izleyen
Kristaller'in daha çok ruhsal yetilere sahip olmaları bu yüzdendir. Geç
konuşurlar çünkü zihinsel iletişim güçleri vardır.
Çevre etkileri
Kristal Çocuklar'a bebekken dikkat etmelisiniz.
İnsanları hep öpmek istiyorlar, herkese karşı sevecen ve şefkatliler. Yüz
ifadeleri, sözleri ve davranışları hep olumlu, çevrelerine mutluluk, neşe ve
moral veriyorlar. Yaşlı insanlara manyetik olarak yöneliyorlar sanki bilgeliği
ve dinginliği hissediyorlar. Dünyamızın şu anda en çok muhtaç olduğu şeyi
yapıyorlar yani bağışlayıcılar. İndigo ağabey ve ablaları davaları için
savaşırken onlar Gandi gibiler, bir tartışma ortamında arkalarını dönüp
gidiyorlar ve affedici bir tavır sergiliyorlar. Hatta içlerinde neden
tartışmaya gerek duyulduğunu soranlar bile çıkıyor. Üç yaşında bir Kristal
Çocuk, kendisine vurmak isteyen arkadaşına sert ve otoriter bir sesle;
"Hayır, dur ve bana vurma çünkü ben senin arkadaşınım." diyebiliyor.
Hayvanlara yardım etmek isteyenler
Genellikle büyük bebeklerdir ve sıklıkla vücutlarına
oranla çok büyük kafaları vardır. Geniş, içe işleyen gözleri vardır ve uzun
süre insanlara bakarlar. Duygusal olarak, genellikle çok sakin, iyi bebeklerdir
ve annelerine çok sağlam bir şekilde bağlanacaklardır. Bu sağlam bağ, onlar 4-5
yaşına gelene kadar sürebilir ve "bağımlılık" davranışı olarak
yorumlanabilir. Ayrıca onlar çok sevecen çocuklardır, sıklıkla sıkıntıda olan
insan ve hayvanlara yardım etmek ve onları iyileştirmek isteyeceklerdir. Gıdaya
karşı da çok hassas olabilir, gıda alerjisi geliştirebilirler.
Onlar otistik mi?
Otizm tanısı koyulabilir, çünkü aile bireyleriyle
telepati yetenekleriyle anlaşıyorlardı. Bazen 4-5 yaşına kadar konuşmazlar. Ev
dışında sosyalleşmeye başladıklarında telepatik olmayanların varlığını öğrenip
niçin konuşmak gerektiğini anlamaya başlarlar. Zihinleri yoluyla vücutlarındaki
fiziksel değişikliklere etki yaparak kendi kendilerini tedavi edebilirler. Son
derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını
"normal yiyeceklere" tercih ederler. Şaşırtıcı bir denge duygusuna
sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılardır.
Bu çocuklara otistik tanımı konulması hatadır,
otistikler genelde insanlardan kopuk kendi dünyalarında yaşarlar ve ilgi
duymadıkları insanlarla konuşmazlar. Oysa Kristal Çocuklar tüm insanlık
tarihindeki en sokulgan, ilgili, konuşkan çocuklardırlar. Görülmedik bir
sevimlilik, sevecenlik ve duyarlılık gösterirler. Onlar otistik değil,
awetistik yani saygı ve sevgi uyandırıcıdırlar. Bu nedenle bizler bu çocukları
hasta diye utandırır ve ilaçlarla utandırırsak, ilahi bir armağanı hem
reddetmiş olur, hem de geleceğin üstün uygarlığını yıkmış oluruz. İşte
İndigolar'ın düzene karşı açtıkları savaş bu nedenledir, önemli bir amaçları da
Kristaller'i korumaktır. Ve bilin ki. Kristal Çocuklar anne babalarını özel
olarak seçmektedirler. Kristal Çocuklar'a hamile olan anneler, çoğu zaman çok
özel olaylardan söz etmekteler. Bu anneler özel rüyalar görmekteler, hatta bazı
annelerin önceden varolan hastalıkları iyileşmektedir.
Odaklanma veya konsantrasyon yeteneği
Kristal Çocuklar bazen ebeveynlerini duymaz
görünürler, bu olay daha çok doğada bulundukları anlarda görülür. Aslında
otistik tavır zannedilen bu olay gerçekte farklıdır, onlar o anlarda dünyadan
geçici olarak koparlar. Örneğin tv seyrederken, açık havadayken, hayvanlarla
oynarlarken bunu sık sık yaparlar ve anne babalarını duymazdan gelirler, uzun
uzun çiçeklere, yapraklara, hayvanlara bakarlar. Ayrıca teknolojide onlar için
önemlidir, ne olursa olsun teknolojik herşeye kendilerini kaptırırlar. Kristal
Çocuklar'ın bu yetenekleri gelecekte lider olduklarında yararlı olacak olan
odaklanma veya konsantrasyon yeteneğidir.
Pozitif düşünmelisiniz
Bu çocuklar, büyürken insanları değerlendirdiklerinde
kendi sezgilerine öncelik verirler. Bir radar gibidirler. Onlardan düşünce ve
niyetlerinizi pek gizleyemezsiniz. On yaşlarında bir Kristal Çocuk, bilmez
görünse bile gerçeğin farkındadır. Ne yazık ki bazen bu duyarlılık aşırı ve
zarar verici olabilir. Bu nedenle, onların yanında olabildiğince pozitif
düşünmek ve gerilimli ortamlar yaratmamak gerekir. Hatta bazı Kristal Çocukları
çok insanla karşılaştırmamak bile gerekebilir. Aynı şey yaşadıkları çevre için
de gereklidir, onların yanında çok sert, şiddet dolu filmler izlemek zararlı
olabilir.
Başkalarının duygularını, kendi duyguları gibi
hissediyorlar
Bir diğer ilginç yetenekleri gezegenin ortak
enerjisini algılayabilmeleridir. Büyük kitlesel korkuları, dünyayı etkileyen
olayları hissederler, moralleri bozulur, heyecanlanabilir hatta
hastalanabilirler. Onbir Eylül'deki İkiz Kuleler saldırısında, felaketi
yaşanırken hisseden ve ardından ciddi bir şekilde hastalanan çocuklar kayıtlara
geçmiştir. Unutmayın ki Kristal Çocuklar, bizler ve İndigolar gibi değiller,
onlar başkalarının duygularını, kendi duyguları gibi hissediyorlar. Hiç bir
görünür neden olmadan huzursuzlanan ve hasta olmaya başlayan bir Kristal Çocuğu
sakinleştirmelisiniz, onunla konuşun, sıcak ve koruyucu etkiler verin ve
muhakkak yakınında, çevresinde hatta oyuncaklarının içersinde bir doğal kristal
parçasını bulundurun, onunla oynamasını sağlayın. Ama dikkat edin, küçük
taşları yutabilirler, taşın kenarları yuvarlatılmış olmalı, keskin olmamalıdır.
Ve onlara bu taşları fırlatmamalarını da öğretmelisiniz.
Yüksek duyarlılık
Bu duyarlılık sadece ruhsal değildir, Kristal Çocuklar
fizik olarak da farklı ve duyarlıdırlar. Örneğin yüksek seslerden, gürültüden,
kalabalık içinde bulunmaktan, çok sıcak veya soğuk ortamlardan, dağınıklık ve
düzensizlikten hoşlanmazlar ya da bunların bazılarından hoşlanmazlar. Onlara
büyük alışveriş merkezlerinde dikkat edin, bir Kristal Çocuk böyle ortamlarda
aşırı heyecanlanır, bu nedenle korunmalı, belli bir süre aşılmamalıdır. Ayrıca
Kristal Çocuklar yapay ve kimyasal maddelere çok duyarlıdırlar, doğal sabunlar,
gereğince bitkisel ilaçlar kullanılmalıdır. İlginç bir olay da, Kristal
Çocuklar'ın kolay yaralanmamaları ve korkmamalarıdır. İstisnalar dışında sanki
korunmaktadırlar çok ciddi kaza veya saldırılardan birkaç sıyrıkla kurtulan çok
sayıda Kristal Çocuk kayıtlara geçmiştir. Ama bunlar sizin tedbirsiz
davranmanız demek değildir.
Ekolojik çocuklar
Kristal Çocuklar bizlere göre bedenleriyle daha çok
ilgilidirler, buna dikkat ederler. Bu nedenle temiz hava, temiz su, tropikal
bir atmosfer, bol ve taze meyve ve de sebze onlar için önemli ve çok
yararlıdır. Anne ve babaların buna önem ve öncelik vermeleri gerekmektedir.
Sanki geleceğin temiz dünyasını yaşamaktadırlar.
Duygusal şifacılar
Bu çocukları tanımak için onların sevgi anlayışlarını
ve tavırlarına dikkat etmeliyiz. Öylesine sevgi doludurlar ki, varlıkları bile
şifa vericidir. Çok küçük Kristal Çocuklar bile, elleriyle, gözleriyle,
davranışlarıyla içgüdüsel şifa dağıtırlar. Ebeveynlerinin hasta olmalarından
hiç hoşlanmazlar ve onların bir an evvel iyileşmelerini isterler. Kristal
Çocuklar, duygusal şifacı, teselli edici, şefkat ve hatta öğüt verici
olabilirler. Doğal iyimser oldukları için çevresindekilere karanlığın içindeki
ışığı gösterebilir ya da hissettirebilirler. Onlar bize sevgiyi alıp, kabul
etmeyi öğretiyorlar. Bizim işimiz, onları ruhen beslemek, hissetmeyi öğretmek
ve güveni öğretmektir. Ergenlik çağına geldiklerinde doğal sevecenliklerinin
olduğu gibi kalmasına önem vermeli ve rehberlik etmeliyiz.
Parapşisik yetenekler
Kristal Çocuklar'ın sık sık mistik konulardan söz
ettiklerini duyabilirsiniz. Tanrı'dan, meleklerden, dualardan söz edebilirler.
Sanki her birisi küçük birer filozoftur. Bazı Kristal'lerde pşisik yetenekler
görülmüştür, örneğin psikokinezi yapabilirler yani bazı küçük eşyaları
düşünceleriyle hareket ettirebilirler. Anne veya babalarına onların ilk anne ve
babaları olmadıklarını söyleyen Kristal Çocuklar vardır. Elektronik araçları
etkileyen Kristal Çocuklar da kayıtlara geçmiştir. Ama endişelenmeyin, her
Kristal Çocuk böyle değildir, böyle özellikleri olmasa da bir Kristal Çocuk
olabilirler. Onların telepatik yeteneklerine çok dikkat edilmelidir, anne ve
babalarına veya diğer yakınlarına bazen o etkileyici gözleriyle uzun uzun
bakmaları şaşırtıcıdır, bunu gözardı etmemek gerekir. Eğer dikkat edilirse
birçok Kristal Çocuğun annesinin isteklerini kendisine söylenmeksizin
yaptıkları görülmüştür. Bu yeteneklerin sergilenmesindeki amaç, insanlığın
doğal yeteneklerinin hatırlanması şeklindedir.
Farklılıklar
Kristal Çocuklar'ı eğlendirmek için karmaşık ve pahalı
oyuncaklar almanız gerekmemektedir. Onları açık havaya çıkarmanız yeterlidir.
Daha büyük yaşlardaki Kristal Çocuklar'ın odasında gereksiz ve karmaşık bulduğu
birçok oyuncağı götrüp çöpe attığı hatta satıp evcil hayvanlara vermek için
yiyecek satın aldıkları görülmüştür. Onlar küçük yaştan itibaren çevreyi koruma
içgüdüsüne sahiptirler, doğa onlar için çok önemlidir. Bu özelliklerini
sözleriyle olmasa bile davranışlarından anlayabilirsiniz.
Geleceğin süper sanatçıları
Onlar sadece sevimli, sevecen ve ruhsal değildirler,
yanısıra da doğal sanatçıdırlar. İyi resim yaparlar veya çok küçük yaşlarda
bile, daha konuşmaya başlamadan önce mırıldanırlar ve sonra da şarkı söylerler.
Hatta eğitim almış kadar iyi resim yapanları vardır. Müzik yeteneği yüksek
zekanın göstergesidir, daha üç yaşındayken şarkı sözlerini ezberleyen Kristal
Çocuklar vardır. Yüksek yaratıcılıkları onların sağ beyine egemen olmalarını
göstermektedir, bu nedenle duygularının farkındadırlar, sezgiseldirler, hareket
becerileri gelişmiştir, felsefi, ruhsal ve sanatçıdırlar. Sağ beyin
egemenliğinde bireyler, sözcüklerin aksine görüntü ve duygularla düşünürler.
Görsel yönelimleri onlara sanatsal yetenek ve fotografik bir bellek verir,
zihinlerinde gördükleri imgeleri taklit ederler. Bizlerin hatta bazı
İndigolar'ın aksine pahalı ve çok güzel oyuncaklar yerine Kristal Çocuklar'ın
sıradan şeylerle eğlenmeleri ilginçtir. Bir kağıt veya kalemle ya da
yapraklarla saatlerce oyalanabilirler. Onlar temel şeyleri takdir eder ve
kullanırlar.
Ve sorunlar
Elbetteki Kristal Çocuklar'da sorunlular, bunu anlatan
anne, babalar da var. Öncelikle inatçı, kesin kararlı ve dayanıklılar.
Haklarını savunmak için karşı tarafı zorlayabiliyorlar. Sertlikten
hoşlanmıyorlar ama otoriter davranıyorlar. Çatışma içeren durumları veya
ilişkileri reddediyorlar ve uzaklaşıyorlar. Bunlar Kristal Çocuklar'ın seçerken
titiz olmalarına ya da zor beğenir olmalarına neden oluyor. Yani ayırd
ediciler. Çünkü öz saygıları yüksek, bedenlerini ve ruhlarını besleyecek
arkadaşları, yemekleri, filmleri, işleri ve evleri isteyecek kadar kendilerini
önemsiyorlar. Örneğin yemek seçimleri güç ve özel, annelerini
zorlayabiliyorlar. Çünkü bedenlerine uyumlular. Eğer anne ve babalar onların
beslenme tercihlerine güvenebilirlerse, o zaman mücadeleye gerek kalmayacaktır.
Kısacası onların seçimlerine güvenebiirsiniz. Sıvılardan yani içeceklerden çok
hoşlanıyorlar. İçlerinde bir yaşından sonra bile anne sütü isteyenlere bile
raslanıyor.
Uyku sorunları
Kristal Çocuklar yüksek bir enerjiye sahipler, uyurken
birşey kaçırmak istemiyorlar. Çünkü her ne olursa olsun, uykudayken dışarda
birşeyler yaşanıyor. O kadar duyarlılar ki, uyarıcı herhangi bir şey uykusuzluk
yaratabiliyor. Bazıları öğlen uykusu uyurken, bazıları asla istemiyorlar, eğer
bunlar gündüz uyurlarsa gece asla uyumuyorlar. Zorlamalı uykularda kabuslar
görüyorlar ve çok gergin oluyorlar. Kısacası onların kendi uyku düzenlerini
uygulamalarına izin verilmesi gerekiyor. Ama eğer sorun ağırlaşırsa, ikna etmek
ve anlatmak gerekiyor.
Titizlik mi yoksa düzen mi?
Kristal Çocuklar'a tuvalet eğitimi vermek pek mümkün
değil, yeterince örnek yok ama çoğunun bunu kendi kendilerine öğrendikleri
görülüyor. Bu arada gerçekten doğa çocukları oldukları için çıplaklıktan
hoşlanıyorlar. Ve sanki onlar, düzensizliğin enerji uyumsuzluğu olduğunu
biliyor gibiler. Buna nevrotik mükemmeliyetçilik diyenler de var. Fakat ruhsal
gelişmişlik tanımı, herşeyin kendi istediği gibi olmasını isteyen bir Kristal
Çocuk'la beraber olup, bunaldığınızda size daha yararlı olacaktır. Onların titizliğini
anlatan çok fazla örnek var. Aslında sürekliliği ve tutarlılığı seviyorlar, her
an değişen dünyada düzen, istikrar ve önceden tahmin edilebilirlik istiyorlar
ve bu özellikleri bizler için gerçekten umut verici...
Zamanı farklı görüyorlar
Kristal Çocuklar, dış değil yani bizim zaman
anlayışımızı değil, kendi iç zamanlarını kullanıyorlar. İşte bu konuda anne ve
babaların çok ama çok sabırlı olmaları gerekiyor. Programlardan nefret
ediyorlar ve özgür olmak istiyorlar. Belki de onlar, hiç acele etmeden bakan,
inceleyen ve sonra fikrini söyleyen yaşlı ruhlar gibiler. Bekliyorlar ve
öğrendikten sonra kendi hız veya ritmlerine göre uyguluyorlar. Aslında haksız
değiller çünkü geç kalma korkusuyla heyecanlanıp, telaşlanacakları yerde, daha
sağlıklı olarak sakin davranıyorlar. Bir anlamda, zamanın gerçek olmadığını ve
hatta genişletilebileceğini düşünüyorlar. Yani bizler gibi esir olmak yerine,
zamana sahip olmak istiyorlar.
Kronik bağımlılıklar
Kristal Çocuklar, anne ve babalarına ve de diğer aile
bireylerine çok bağlılar, ayrı kalmaktan hoşlanmıyorlar. Yetişkinlerin onları
okşamalarına, teselli etmelerine bağımlılar, bu noktada başkalarının
kendilerini anlamayacağı endişesindeler. Öte yandan onlardan ayrı kalınca, bir
daha göremeyecekleri korkusunu da taşıyorlar. Bunun daha bilimsel bir tanımı,
acıdan kaçmak şeklinde...
Öneriler
Onların sağ beyinli yani görsel olduklarını unutmayın,
sözel değil, görsel yöntemlerle eğitin. Hiçbir konuda zorlamayın, açıklamalarda
bulunun. Onlara bağlanın yani sık sık beraber olun ve dokunun. Hayvanları örnek
gösterin; "Bak köpek seni izliyor..." gibi. Kuralcı olmayın, dürüst
olun ve onlara kendileri olma özgürlüğünü verin. Siz kendinize iyi bakın,
temiz, bakımlı ve etkili olun. Onları asla küçümsemeyin, arkadaş gibi ilişki
kurun. Sesinizi melodik biçimde yani tonlayarak kullanın. Meraklarını giderin,
öğrenin ve öğretin. Dikkatinizi verin, onları ihmal etmeyin, yalan söylemeyin.
Sabırlı, tutarlı ve gerçekçi olun, onlara süreklilik sağlayın. Siz ne
düşünürseniz onlar öyle olacaklardır, onları negatif tanımlamalarla
tanımlamayın, onlardan da birşeyler öğrenebilirsiniz. Onların imgelerine yani
canladırmalarına veya hayallerine katılın. Onlara enerji yardımı yapın.
Mümkünse meditasyon ve yoga öğretin. Onları tartışmasız sevin. Onlara kendi
negatif, ayrımcı, bölücü, fanatik, tutucu, geleneksel ve zarar verici
düşüncelerinizi aşılamayın. Çünkü ortada olana ve gezegene yaptıklarınıza
bakılınca geçmişte ve şu anda hiçbir konuda haklı ve başarılı değilsiniz...
Kristal çocuklardan önce gelen İndigo çocuklar,
Kristal çocukların gelebilmeleri için yolu açmışlardır. Kristal’ler
İndigo’ların çığır açışından yararlanan kuşaktır. İndigo’lar önden giderek,
dürüstlükten yoksun her şeyi temizleyip yol açmaktadırlar. Sonra kristal
çocuklar bu temizlenmiş yolu izleyerek daha güvenli bir dünyaya doğru
ilerlemektedirler.
İndigo çocuklardan sonra, devre sonunda doğmakta olan
Kristal çocukların da çok farklı özellikleri ve yüksek görevleri vardır.
Kristal çocuklarda fark edeceğiniz ilk şey onların
gözleridir; bunlar iri, nüfuz edici ve yaşlarının ötesinde bir bilgelikle size
bakan gözlerdir. Onlar gözlerini sizin gözlerinize hipnotik bir biçimde
kenetler ve o sırada ruhunuzu tüm çıplaklığıyla görürler.
Dünyamızda hızla çoğalan bu özel ve yeni çocuklar
mutlu, sevinç verici ve bağışlayıcıdırlar. Aşağı yukarı 0-7 yaş arasındadırlar.
İndigo’ların tersine, Kristal çocuklar çok mutlu ve sakin yaratılışlıdırlar.
Kuşkusuz onlar da öfkeyle bağırıp çağırıp tepinebilirler ama büyük ölçüde
bağışlayıcıdırlar.
İndigo Çocukların En Belirgin Özellikleri
1. Onlar dünyaya bir asalet duygusuyla gelirler ve
öyle davranırlar.
2. Burada olmayı hak ettiklerini hissederler ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar.
3. Kendi değerlerini bilmek onlar için bir sorun değildir.
4. Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar.
5. Belli şeyleri kesinlikle yapmazlar. Örneğin kuyruğa girmek gibi.
6. Ritüel, yönelimli ve yaratıcılık gerektirmeyen sistemler karşısında düş kırıklığı yaşarlar.
7. Herhangi bir sisteme uyum sağlayamazlar ve sistem yıkıcılar gibi görünürler.
8. Kendi türleriyle birlikte olmadıklarında anti-sosyal görünürler.
9. Suçluluk duygusu verilerek disipline edilemezler.
10. İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler.
2. Burada olmayı hak ettiklerini hissederler ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar.
3. Kendi değerlerini bilmek onlar için bir sorun değildir.
4. Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar.
5. Belli şeyleri kesinlikle yapmazlar. Örneğin kuyruğa girmek gibi.
6. Ritüel, yönelimli ve yaratıcılık gerektirmeyen sistemler karşısında düş kırıklığı yaşarlar.
7. Herhangi bir sisteme uyum sağlayamazlar ve sistem yıkıcılar gibi görünürler.
8. Kendi türleriyle birlikte olmadıklarında anti-sosyal görünürler.
9. Suçluluk duygusu verilerek disipline edilemezler.
10. İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler.
Kristal çocuklar, bir kuvars kristalinin prizma etkisi
gibi, pastel tonlarda, güzel, çok renkli, hareli auralara sahiptirler. Bu kuşak
ayrıca kristallere ve kayalara karşı büyük bir ilgi duyar. Kristal çocuklar
ismi bu nedenle ortaya çıkmıştır.
1995 yılı birçok insanın kemirici bir huzursuzluk
duyduğu yıldı. O yıl birçok birey, çok derin ruhsal deneyimler geçirdi. Kristal
çocukların o tarihte gelmeye başlamaları tesadüf değildir. Onlar, yetişkinlerin
en sonunda çocukların daha yüksek titreşimleri ve daha saf yaşam biçimleri için
hazır olduklarını biliyorlardı. İlk gelen kristal çocuklar, 1995 yılının,
yüksek düzeyli bebeklerin kitlesel gelişi için uygun olacağı sinyalini vermiş
olanlardı. Doğan kristallerin sayısı artmayı sürdürmektedir ve her yılın yeni
doğan kristal çocukları; giderek artan derinlikte, ruhsal yetenekleri gözler
önüne sermektedirler ve daha da sereceklerdir.
Kristal çocukların bu yetenekleri çoğu zaman bilimsel
olarak açıklanamadığından maalesef bu çocuklara Otistik tanısı konmaktadır.
Oysa ki, Otizmin tanısal kriterleri çok açıktır; otistik kişi öteki insanlardan
kopuk bir halde, kendi dünyasında yaşar. Otistik kişi, başkalarıyla iletişim
kurmaya ilgi duymadığı için konuşmaz. Kristal çocuklar ise bunun tam tersidir;
onlar geçmiş tüm kuşaklar arasında insanlara en bağlı, konuşkan, ilgili ve sokulgan
olanlarıdır. Onlar ayrıca felsefidirler ve ruhsal olarak yeteneklidirler,
görülmemiş bir sevecenlik ve duyarlılık düzeyi sergilerler.
Eğer biz bu çocuklara hastalıklı damgasını vurarak ve
ilaçlarla uyuşturarak bize boyun eğmeye zorlarsak, semavi alem tarafından
gönderilen bir armağanı zayıf düşürmüş oluruz ve daha kök salmadan bir
uygarlığı yıkmış oluruz. Allah’tan bize kristal çocukları gönderen aynı semavi
alem, bu çocukları savunanlara ve destekleyenlere yardım etmektedirler.
Kristal Çocukların En Belirgin Özellikleri
1. Çoğunlukla 1995’te ve o yıldan sonra doğmuşlardır.
2. Yoğun, uzun ve dikkatli bakan iri gözleri vardır.
3. Mıknatıs gibi çeken manyetik kişiliklere sahiptirler.
4. Son derece sevecendirler.
5. Çoğunlukla geç konuşmaya başlarlar.
6. Müziğe yönelimlidirler ve konuşmaya başlamadan önce, şarkı söylemeye başlayabilirler.
7. İletişim kurmak için telepatiyi ve kendi yarattıkları işaret dilini kullanırlar.
8. Onlara yanlışlıkla, otizm ya da Asperger sendromu tanısı koyulabilir.
9. Sakin, tatlı ve şefkatlidirler.
10. Başkalarını bağışlayıcıdırlar.
11. Son derece duyarlı ve empatiktirler.
12. Doğaya ve hayvanlara çok bağlılık duyarlar.
13. Şifacılık yetenekleri sergilerler.
14. Kristaller ve kayalar ile çok ilgilenirler.
15. Sık sık meleklerden, rehber ruhlardan ve geçmiş yaşam anılarından söz ederler.
16. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar.
17. Vejeteryan yemeklerini ve meyve sularını, etli yiyeceklere ve yemeklere yeğlerler.
18. Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılar olabilirler.
2. Yoğun, uzun ve dikkatli bakan iri gözleri vardır.
3. Mıknatıs gibi çeken manyetik kişiliklere sahiptirler.
4. Son derece sevecendirler.
5. Çoğunlukla geç konuşmaya başlarlar.
6. Müziğe yönelimlidirler ve konuşmaya başlamadan önce, şarkı söylemeye başlayabilirler.
7. İletişim kurmak için telepatiyi ve kendi yarattıkları işaret dilini kullanırlar.
8. Onlara yanlışlıkla, otizm ya da Asperger sendromu tanısı koyulabilir.
9. Sakin, tatlı ve şefkatlidirler.
10. Başkalarını bağışlayıcıdırlar.
11. Son derece duyarlı ve empatiktirler.
12. Doğaya ve hayvanlara çok bağlılık duyarlar.
13. Şifacılık yetenekleri sergilerler.
14. Kristaller ve kayalar ile çok ilgilenirler.
15. Sık sık meleklerden, rehber ruhlardan ve geçmiş yaşam anılarından söz ederler.
16. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar.
17. Vejeteryan yemeklerini ve meyve sularını, etli yiyeceklere ve yemeklere yeğlerler.
18. Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılar olabilirler.
Kristal çocuklarla ilgili her şey, daha onların
döllenmelerinden itibaren olağanüstü şekilde gelişmeye başlar. Doğdukları andan
itibaren gözlerinde çok güçlü ve bilen bir bakış vardır ve her zaman her
durumda sakin ve güvenli davranırlar. Bu anlamlı ve yoğun gözler, Kristal
çocukların yaşamda geç konuşmaya başlamalarının nedenlerinden biridir, çünkü
onlar sadece gözleriyle bir çok şeyi ifade edebilirler. Gözleri, yetişkinler
üzerinde sahip oldukları hipnotize edici gücün bir parçasıdır. Kristal çocuklar
insanların dış görünüşlerinin ötesini görür... Onlar içsel, ruhsal ışığı
görürler ve her şeyi içlerine alırken gözleri huşuyla açılır. Onların gözleri
derin ruhsal anlayışlarını yansıtıyor. Bunlar meleklerin gözleri gibi sevecen,
sabırlı ve şefkatli gözlerdir.
Kristallerden yayılan sevgi karşı konulmazdır. Normal
olarak çocuklardan kaçınan insanlar bile kristal çocukların sıcak
kişiliklerine, karşı konulmaz bir çekim hissederler.
Sadece kristal çocukların değil, onların anne ve babalarının
da ruhsal olarak son derece duyarlı oldukları görülür. Çünkü bu çocukların
ruhları, aşikar bir biçimde, onları ruhen besleyici bir ortamda
yetiştirebilecek ana-babaları seçiyorlar. Kuşkusuz, ruhsal farkındalıktan
yoksun ana-babalardan doğan çocuklar da var. Böyle durumlarda onların yakın
aile çevrelerinden, büyükanne, dede, teyze, amca gibi, bu çocukların ruhsal
bilgilerini ve yeteneklerini koruyup geliştirmelerine yardımcı olan son derece
gelişkin insanların yardımlarıyla büyürler.
Kristal çocuklar doğuştan psişiktirler: Bebekken,
melekleri ve hami varlıkları net bir biçimde görebilirler, insanların
zihinlerini derin bir biçimde okuyabilirler ve bizlerin vizyonlarını görerek,
bize güvenip güvenmeme konusunda kararlarını verirler.
Telepati, kristal çocukların dünyayı yalandan,
aldatmacadan kurtarmalarını sağlayacak bir yetenekleridir. Bu çocuklar
büyüdüklerinde bir politikacının ya da satıcının onları aldatıp aldatmadığını
kesin olarak bileceklerdir ve bu dünyanın insanlarını dürüstçe yaşamaya zorlayacaklar.
Bazen kristal çocuklar transa girer ve bu sırada anna
babalarını duymaz görünürler. Bu hal onlarda özellikle dışarıda, doğada
olduklarında meydana gelir. Bu transa girme halinden dolayı da bu çocuklara
otizm tanısı koyulabilmektedir. Bu yanlış bir tanıdır, çünkü bu anlarda, bu
çocuklar dünyadan, sürekli değil, sadece geçici olarak kısa bir süre için
kopmaktadırlar.
Kristal çocuklar gezegenin ortak enerjisinden çok
fazla etkilenirler. İnsan kitleleri korktuklarında ya da dünyayı değiştirecek
bir olay meydana gelirken, onların moralleri bozulabilir ya da aşırı
heyecanlanabilirler. Çünkü onlar başkalarının duygularını, kendi duygularıymış
gibi hissediyorlar, onların burada bulunuş nedenlerinden biri de huzur ve barış
koruyucuları olmalarıdır. Birisi huzur içinde olmadığında, bunu hissederler.
Kristal çocuklar sadece duygusal olarak değil, aynı
zamanda fiziksel olarak da duyarlıdırlar. Yüksek sesli gürültüye, kalabalığa,
ısı derecesine, dağınıklığa ve düzensizliğe, karışık ortamlara, yapay ve
kimyasal maddelere karşı son derece duyarlıdırlar.
Kristal çocuklar doğuştan şifacıdırlar. Kalplerinde o
kadar çok sevgi taşırlar ki, sadece mevcudiyetleri bile şifa verici bir etki
yapar. Çok küçük kristal çocuklar bile enerjiyi derin şifalar verecek şekilde
elleriyle, düşünceleriyle hatta kristallerle yönlendirmeyi içgüdüsel olarak
bilirler.
Kristal çocuklar şifacılık yeteneklerine olağanüstü
bir iman besliyor ve hiç kuşkusuz, onların çok etkili şifacılar olmalarının bir
nedeni de budur. Bu çocuklar sadece fiziksel bedenleri değil, insanların
kalplerini de şifalandırıyorlar ve insanlara şunları sağlıyorlar: Duygusal
şifa, teselli, şefkat ve öğüt vermek. İşte bu sevgileri sunmak kristal
çocukların ortak misyonudur. Onlar bize sevgiyi alıp, kabul etmeyi
öğretiyorlar.
Kayaların, çiçeklerin arasında ve su kenarında
oynamayı tercih ederler. Hayvanlar üzerinde hipnotik bir etki yaparlar.
Hayvanlar bu çocukların masumiyetini hisseder, bu yüzden birbirleriyle
sevgi-dalga boyunda iletişim kurup birbirlerini anlarlar. Hayvanlarla dost
olmaya ek olarak, doğaya yönelik çok derin empatileri vardır. Hayvanların,
böceklerin ve bitkilerin duygularını ve duyumlarını hissederler ve onlarla
iletişim kurarlar. Bu çocuklar, ileride bize doğanın gizemini ve her şeyin
canlı olduğunu öğretecek ve onları fark etmemizi sağlayacaklardır.
Bizler; bu olağanüstü ve özel çocukların yetişkin
koruyucuları olarak onlara dünyasal yaşamı öğretmeliyiz. Bu onların, psişik
olarak açık kalmalarına yardım eder, onlara düşük enerjileri temizlemeyi
öğretmeli ve onları bilgiyle güçlendirmeyi amaç edinmeliyiz. Bizler bu
çocuklara, bu güzel çiçek tomurcuklarına iyi bakıp, onların açılıp,
serpilmelerine yardımcı olmalıyız. Çünkü onlar bu dünyada çok özel nedenlerle
bulunuyorlar.
Kristal Titreşimi Taşıyan Büyükler
Kristal Çocuklar konusunda yalnız onlardan söz etmek
yeterli değildir. Bizler de bundan sonraki yıllarda Kristal Titreşimi taşıyan
yetişkinler olarak yeni bir bakış açısı ile yaşama şansını elde ederken
sessizce doğan Kristal Doğuşlara da tanık olmaya devam edeceğiz. Kristal
Çocuklardan söz ederken, bu yetenekleri taşıyan Kristal Büyükleri
unutmamalıyız. Kristal büyükler de bundan böyle saklandıkları yerden çıkacaklar
ve öykülerini dünya ile paylaşmak isteyecekler. Ayrıca, son zamanlarda içinden
geçmiş olduğunuz enerjideki değişimler nedeni ile, çoğumuz alışkın olmadığımız
bu niteliklerden bazılarını geliştirmeye başladık bile. Bireysel Gelişime önem
verenler her birimizin içindeki Kristal Çocuğun Uyanışını rahatlıkla
gözlemliyorlar. Dün yaptıklarını bugün yapmadıklarını izleyip, şaşkınlıkla; “bu
yanım değişmez sanırdım, ne de kolay değişmişim” demekteler. Bu yetişkinler ve
çocuklar gelmeye devam ederken ve güçlerini kullanırken,bu tüm insanlıkta bu
yetenekleri uyandıracaklar. Bu, kolektif ve mucizevi bir uyanış halidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder