
Kendi bilincinde bir titreşim ve değişim konusunda,
varoluşumuzdaki çocuk bilincini ikna etmediğimiz sürece gerçek bir değişim
olamaz. Bir insanın yarısı yetişkin bilinci diğer yarısı ise çocuk bilinci
olarak yaratılmış. Ve bizler çocukluktan itibaren yaşamı öğrenmeye başlıyoruz.
Yaşımız ilerledikçe çocukken öğrendiklerimizi büyüdüğümüzde doğal olarak
uyguluyoruz. Ve “olumsuz” diye ifade ettiğimiz herhangi bir konunun kaynağı da
tabii ki çocuk bilincimizin sürdürdüğü bir “neyi öğrendiyse onu uygulama”
biçimidir.
Örneğin; başkalarından uyumlama alınan bioenerji, reiki, şifa
enerjisi gibi uygulama v.b. çalışmalarını sihirli değnek gibi görüp "bir
başkasının aracılığı ile tüm yaşamım değişiyor" düşüncesi sizde de var mı?
Bizim kültürümüzde şu vardır bilirsiniz “Canıımmm n’olur benim için dua et
senin duaların kabul olur”.. Bunun tercümesi özetle şu ; Ben hiç bir şeyi
beceremem, değişimden o kadar korkuyorum ki olur da sen dua ettin diye bir
değişim olursa ve bir şeyler yolunda gitmezse bunun tüm sorumluluğunu sana
yüklemek istiyorum.
Oysa ki bir yetişkin olarak, bu yaşamın
sorumluluğunu almayı seçtiğimiz zaman yaşamaya başlarız..
Bir "şifalanma" akımı mevcut.
"Şifa"
lafı hoş fakat bu kelimenin esas anlamının ne olduğunu düşündünüz mü?
Demek istediğim şu; içinize verdiği ifadeyi sindirdiniz mi?
Benim içimde yüzen şifa kelimesinin tam olarak anlamı kocaman bir FARKINA VARMAK. Hatta bunu; ayılmak, ayırdına varmak gibi kelimelerle de türetebilirim.
Kendimden başlayarak etrafta gözlemlediğim bir konudan örnek vermek istiyorum..
Para'ya o kadar öfkeli olunduğu için bambaşka kılıflara sokuyor ki insanoğlu onu :) Para ona doğal olarak gelmemeye başlayınca gelsin ritüeller mitüeeller. Mesela "Kesin üstümde birilerinin nazarı filan var hemen bir şeyler yapmalıyım"(bu sadece biricik örnekçik) diyor ve bir takım tütsüler, ritüeller, bereket meditasyonları efendime söyleyeyim bilmem ne çalışmaları ardı ardına geliyor. Sonra tabi dikkatini "para bana gelsin" alanına yönlendirdiği için enerji de buna göre dalgalanıyor ve bir miktar para lütfedip tabiri caizse davete icabet ediyor :))
İhtiyaç duyulan para geliyor ve bir süre sonra tekrar aynı döngü tabii ki devam ediyor. Çünkü bilinç hala aynı su miktarında yüzmek için çabalıyor lakin mevcut olan alan o kadar dar ki bırak yüzmeyi süs havuzu bile olmaz ondan.
Demek istediğim şu; içinize verdiği ifadeyi sindirdiniz mi?
Benim içimde yüzen şifa kelimesinin tam olarak anlamı kocaman bir FARKINA VARMAK. Hatta bunu; ayılmak, ayırdına varmak gibi kelimelerle de türetebilirim.
Kendimden başlayarak etrafta gözlemlediğim bir konudan örnek vermek istiyorum..
Para'ya o kadar öfkeli olunduğu için bambaşka kılıflara sokuyor ki insanoğlu onu :) Para ona doğal olarak gelmemeye başlayınca gelsin ritüeller mitüeeller. Mesela "Kesin üstümde birilerinin nazarı filan var hemen bir şeyler yapmalıyım"(bu sadece biricik örnekçik) diyor ve bir takım tütsüler, ritüeller, bereket meditasyonları efendime söyleyeyim bilmem ne çalışmaları ardı ardına geliyor. Sonra tabi dikkatini "para bana gelsin" alanına yönlendirdiği için enerji de buna göre dalgalanıyor ve bir miktar para lütfedip tabiri caizse davete icabet ediyor :))
İhtiyaç duyulan para geliyor ve bir süre sonra tekrar aynı döngü tabii ki devam ediyor. Çünkü bilinç hala aynı su miktarında yüzmek için çabalıyor lakin mevcut olan alan o kadar dar ki bırak yüzmeyi süs havuzu bile olmaz ondan.
Sorsan "Ben bu işi asla para için
yapmıyorum, mühim olan insanlık. Her şey para demek değil bu hayatta"
lafları havada uçuşuyor.
Benim de sorasım geliyor o zaman “Para
senin için nedir? Neden bu kadar paraya,
yani bir kağıda ya da demire yargıların var ve hatta ona tapıyorsun?”
Böyle bir paylaşayım dedim gözlemlerimi :) Bilmem anlatabildim mi?
Bol bol sevgiler
Somut ve Soyut
Böyle bir paylaşayım dedim gözlemlerimi :) Bilmem anlatabildim mi?
Bol bol sevgiler
Somut ve Soyut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder