Günün Sözü

"Sen ey tanrılar alevi ey eliziyum kızı Biz mabedine gideriz mest olmuş halde senin Adetin ayırdığı şeyler hep sihrinde gizlenir Daima kardeş olur insanlar gölgende senin Medeniyet insanlığa güneş gibi nur saçar Bilgimizin ışıkları karanlıkta yol açar Bu yol bizi mutluluğun kucağına götürür Neş’e ile bağlı dostluk insanlığı yürütür Kardeş olun ey insanlar bunu ister tanrımız Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır"

30 Ocak 2016 Cumartesi

Her Şey Beyinde Başlar / Mümin SEKMAN

Her Şey Beyinde Başlar / Mümin SEKMAN
Ülkeler topraklarının yüzölçümü kadar değil, o topraklarda yaşayan insanların beyinlerinin yüzölçümü kadar gelişmiştir. Şirketlerin kasasındaki nakit para şu anki büyüklüğünü gösterir, çalışanların kafasındaki likit düşünceler ise gelecekteki  büyüklüğünü.
Bu kadar çok kullandığımız halde, nasıl çalıştığını bu kadar az bildiğimiz başka bir cihaz var mı? Kabul etmeliyiz ki, çoğumuz kafamızı nasıl çalıştırmamız gerektiği üzerine yeterince kafa yormuyoruz! Beynimize cep telefonu gibi davranıyoruz, çok sayıda özelliği olan bir cihaza sahip olduğumuzu biliyoruz ama sadece birkaç özelliğini kullanarak yaşıyoruz. Tabii her seçimin bir bedeli var; nasıl çalıştığını bilmeden sürekli onu çalıştırınca çoğumuz beynimizi bozuyoruz!
Aşkı, beynin değil, kalbin etkinliği sanmak, satrancı beyin sporu değil, el/parmak sporu sanmaya benzer.
Beynin ilginç yanlarından biri de  % 75-80’inin suyla kaplı olmasıdır! Kalanının % 10’u yağdan oluşur, % 8 kadarı da proteindir. Yediğimiz ve içtiğimiz şeyler, beyin dokumuzdaki bu biyolojik altyapı nedeniyle ruh halimizi ve düşüncelerimizi doğrudan etkiler.
Beyin vücudun % 2’si olmasına rağmen, vücuda alınan oksijenin % 20’sini tek başına tüketir. Düzenli olarak su içmek ve doğru ve kaliteli nefes almak önemlidir.
Zekamızı özel etkinliklerle % 20’ye kadar artırabiliriz ama aklımızı ne kadar istersek o kadar büyütebiliriz. Aklın gelişim potansiyeli zekadan daha büyüktür. Zeka arabanın beygir gücüdür. Akıl direksiyondaki şofördür. Bilgi, arabanın üzerinde gittiği yol.
Nöronların en ilginç özelliklerinden biri, ters çaba kuralına göre çalıştıkları anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, nöronlar onu size çeker, korktuğunuzu başınıza getirirler. Buna ters çaba kuralı denir.
Nöronların çalışma yasaları, aklın yasalarına benzemez. Nöron yasalarına göre, düşünmek canlandırmaktır. Kişi hakkında iyi ya da kötü düşünmenin önemi yoktur! Canlandırılan düşünce güçlenir. Güçlenen düşünce unutulmaz.
Kant, “biz gerçeği olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz” der.
Beyin bilgiyi, ilgili ruh durumuyla beraber kaydettiği için kayıt ve hatırlama anında aynı dalga boyunda olmak hatırlamayı kolaylaştırmaktadır.

Sürüngen beyin (R-kompleks) bölgesini akıl değil, içgüdüler yönetir. İçgüdülerin de birinci önceliği, ölmemektir. İkinci önceliği üremektir. İçgüdüsel kod basittir: Hayatta kal ve üre.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder