Günün Sözü

"Sen ey tanrılar alevi ey eliziyum kızı Biz mabedine gideriz mest olmuş halde senin Adetin ayırdığı şeyler hep sihrinde gizlenir Daima kardeş olur insanlar gölgende senin Medeniyet insanlığa güneş gibi nur saçar Bilgimizin ışıkları karanlıkta yol açar Bu yol bizi mutluluğun kucağına götürür Neş’e ile bağlı dostluk insanlığı yürütür Kardeş olun ey insanlar bunu ister tanrımız Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır"

29 Ağustos 2014 Cuma

Her birimiz Beş elementin özgün ve farklı bir kombinasyonuyuz.



Her element ; Evrende , Vücudumuzda, Yediğimiz gıdalarda mevcuttur.

Elementler; Çinlilerin “Chi” enerjisinin (Hintlilerin “Prana”, Tibetlilerin “Lung-gom”, Japonların “Sakia-tundra” ve Batılıların “hayat enerjisi” diye adlandırdıkları enerji) kendisini gösterdiği, ifade ettiği, yansıttığı beş yoldur da denilebilir. 

Bu enerji, Doğu geleneklerine göre, her şeyi yaratan kuvvetin bir parçası ve diğer dolaşım yolları gibi kendine has yolları, kanalları (buna meridyen de diyebiliriz) olup, kesin bir akış yönüyle vücuttaki her yaşayan hücreye varabilecek bir niteliğe sahip.

Bu beş elementin de kendi aralarında döngüleri vardır.

Ve dolayısıyla biz de içinde bulunduğumuz yaşam biriminden etkileniriz.

CHİ" yeri göğü dolaşan ve yaşam gücünü getiren görünmez enerji akışıdır ve Feng Shui'nin esas unsurudur, doğanın gücü,yaşam soluğudur.

Engellenmiş ve durgunlaşmış Chi ya da çok hızlı akan Chi sizin esenliğiniz ürerinde olumsuz bir etki yapabilir.

Sempatik Sistemin yoğun bir şekilde devrede olduğu avcı ve sürekli stres altında avcılardan kaçmak durumunda olan hayvanlar ani patlamalarla enerjilerin kullanılması neticesinde erken yıpranmakta ve ömürleri kısa olmaktadır.

Deneysel olarak da gösterilmiştir ; Vücuda verilmiş bir dış elektrik alan için vücutta oluşan en şiddetli alan ayak kısmında oluşur. En zayıf alan ise vücudun yerden izole olmuş kesiminlerinde oluşur

Yapılması gereken bir Chi gong ustasının hafif dansı gibi ,Zen Rahiplerinin dingin yürüyüşleri gibi Taocuların yavaş yaşamak ilkesi gibi yaşamamız en sağlıklı seçim olacaktır.

Dua, meditasyon, doğada bir yürüyüş yapmak ya da şifa almak yoluyla bu enerjiyle sağlıklı temasa geçtiğimizde, kendimizi daha az "ayrı", kendi içimizde giderek "bütün" ve yaratılışın "bütün"ü içinde hissederiz.

Örneğin ; Rüzgar Yürüyüşleri ,Çigong'un özellikle tedavi alanında sıkça kullanılan çalışmalarından biridir. Özgün bir yürüyüş şeklidir.

Böbrek, akciğer ve kalp yürüyüşleri olarak üç gruba ayrılan rüzgar yürüyüşleri yürüyüşün türüne göre ilgili organın çalışmasını düzenlemekte, varsa rahatsızlıkların iyileşmesini sağlamaktadır.

Bilinen bir gerçektir ; Yürüyüş esnasındaki topraklama sayesinde, yeryüzünde bulunan “serbest elektronlar” vücudumuza girer.

Dr. John Zimmerman’a göre, şifacıların topraklanma dedikleri şey yeryüzünün manyetik alanı ile hem frekans hem de faz bakımından bağlantı kurma eylemidir.

Zimmerman şifacıların, şifa eylemi sırasında Schmann dalgaları ile bağlantı kurduklarını, beyinlerinin sağ ve sol yarı kürelerinin birbiriyle dengeli hale geldiğini ve beyin dalgalarının 7,8 – 8 hz’lik alfa ritmi gösterdiklerini keşfetmiştir.

Şifacı hastaya enerji aktarmaya başladığında hastanın beyin dalgaları da alfa ritmine geçmektedir. Aslında şifacı, hastayı yeryüzünün manyetik alanının atımlarına bağlamakta ve böylece şifa için muazzam bir enerji kaynağını da kullanmaktadır.

İnsanların temaslarının giderek azaldığı yeryüzü, bağışıklık sisteminin ve dolaşımın uygun şekilde çalışması, bio-ritimlerin ve diğer fizyolojik süreçlerin senkronizasyonu için temel olan elektron ve elektriksel alanların tabii bir kaynağıdır ve en etkili, en ucuz ve kolay antioksidan almayı sağlar.

Refleksoloji de vücuttaki Chi (yaşam enerjisi)nin kesintisiz akışını sağlar.

Refleksoloji ayaklarımızın vücudun aynası olduğu düşüncesi temeline dayanan, Geleneksel Çin Tıbbı’na göre hastalanmadan vücudu korumak için geliştirilen bütünsel bir sağaltım yöntemidir.

Temelinde, rahatsızlıkların enerjinin belli bir yerde bloke olmasından kaynaklandığı tezi yatar.

Refleksoloji'ye göre, her ayak aslında vücudun toksinlerden arındırılma işleminde görev alan bir kanaldır, iletim hattıdır.

Ayağınızın tabanı, 60'dan fazla refleksoloji noktası içerir, bu da vücudunuzda enerjik olarak oldukça aktif bir yer olduğu anlamına gelir.

Ayaklardaki her organın el, ayak ve kulaklarda “reflect” ettiği yani yansıdığı bir yer vardır ve bu haritalama ile,çeşitli noktalarda bulunan basınç noktalarını, rahatsızlıkları iyileştirmek için kullanan bölge sağaltımına dayanır.

Bedenin süptil enerji sistemlerinin benzer ama daha basit bir modeli Refleksoloji de de görülür.

Burada bedenin süptil enerjileri, bedenin her bir yarısında, baştan ayak parmağına dek uzanan , kollar ve parmaklarda dallanan beş bölgede bulunuyor diye tarif edilmektedir.

Bu yöntemde vücut, düşey olarak tüm vücudu boydan boya geçip ayaklarda son bulan on bölgeye veya enerji kanalına ayrılır.

Vücudun herhangi bir kısmı, ayağın aynı bölgesindeki refleks alanı üzerinde çalışılarak uyarılabilir ve refleks noktalarına uygulanan baskı, stresin azaltılmasını sağlayarak bedende fizyolojik değişikliklere yol açar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder